benim bir türlü gerçekleştiremediğim eylemdir.neler neler düşünür de anlatamam kendime bile.içimden ağlar karışığım bu ara der geçerim anlatamam kendime bile.O duygunun adını koyamam çoğu zaman.içinden ağlamak da fena değildir hani.Bir kaç saat istesen de duyamazsın kimseyi boş bakarsın içinden(ki adı tam olarak adı bu sanırım).Açıklaması nasıl olur ki başka.Sadece yarım kaldım biraz ben.Nasıl geçer nasıl iyileşir hiç bilemiyorum.Farklı yöntemler denedim fakat amaca ulaştırmada yetersiz kaldılar sanki az biraz.Mutlu ol uyu yemek ye git gel dön dolaş mutsuz ol yat kalk hopla zıpla çırpın çığlık at öl tekrar gel.Aynı yerdesin aynı düşünce beynindeki.Ne o düşünce tam olarak?Mutlu eder mi varlığı seni.Cevabını bildiğim soruyu da böyle sorarım işte ben kendime.
umursamamak.
olamazlar yapamazlar arasında sıkıştırılmışken, libidosuna söz geçiremeyen adamlar, farklı olmak ve sevilmek için beynini harcayan kadınlar, doğru denilenin ne olduğunu sadece kendilerinin bildiğine inanan yüce ebeveynler, mekan-zaman ikilisine bağlı olan dostluklar, anlattıkça nefret ettiğin eskiye dair insanlar bir de henüz tanıyamadığım bulamadığım insanlar var.
sorgulamakla geçen boktan bi hayatın geri dönüşüm kutusunda anılarım var, içimdeki insancıl yetilerin belki demeleri yüzünden silinmeyen.
herkes kadar kimine göre az çok derecenin ne önemi varsa hırpalanmışlığım var işte, ben çok ağlamak istiyorum bugün. yapamıyorum çünkü umursamazlığı benimsemişim bir kere, ve ben nefret edemiyorum. kimseyi eğlendirmek, kendimi konuştukça sevdirmek istemiyorum, suskunluğumla birilerine ait olmayı istiyorum. değil aşk sevgili dostluk aile falan değil söz ettiğim, ait olmak diyorum.
büyüteci öyle kendimden uzaklaştırdım ki farkedilmeyeni bulmak, üzerine yazılar yazmak, içmek, yazmak, okumak, içmek, belki biraz unutmak, yazmak, içmek,okuunutyaziçsevişokuunutiçsev.
kendimi motive edecek yalanlarım kalmadı ve bahsettiğim insanlara tahammülüm.
birazdan ışığı kapatıp uyuyacağım, sabah bu insanlara günaydın diyerek yine konuşacağım gülecekler beni övecekler, içten içe nefretle tanışmayı dileyeceğim, sonra konuşup güldürmeye devam edeceğim.
birisi suratımı asık görecek sırf merakını gidersin diye soracak noldu diye. bunları anlatsam facebook durumu değil ki beğensin yorum yapsın, iletişime alışık değil, dumur olduğu gibi benden uzak duracak.
diyeceğim yok bişey.
diyecek kafana takma geçer.
sonra ben yine konuşacağım sorgulayacağım, gülecekler, övecekler, sevecekler, bitecek.
garip biri diyorum lazım sanırım, o gelecek ben konuşacağım gülmeyecek, övmeyecek, susturacak ve ben olabildiğine ait olacağım.
En gereksiz konudan en onemlisine kadar asla yapamadigimdir . Yaşanan her şey itinayla kafaya takilir, uykularimi kaçırır. Sonra ben niye alzheimer oldum.
hayatı mutlu ve huzurlu devam ettirmek için yapılması elzem olan hareket. insanların birbirine iftira atmaktan bile keyif aldığı günümüzde bir gerekliliktir. yoksa sinir hastası olursunuz.