küçükken köyde kışın kar yağmıştı. anadolu lisesi hazırlık okuyordum o zaman. okullar tatil oldu biz de arkadaşlarla kaymaya gittik tepelerden biryerden. kimisi poşetle, kimisi çuvalın içine saman doldurup, kimisi de bizim gibi altı sert tabanlı kundura giyip kayıyordu. uzun bir süre kaydıktan sonra kayılan yer çok sert bir buz tabakasına dönüştü. ben de baya bi hızlanıp kaymaya başladım sonra birden ayaklarım yerden kesildi ve başımı buz gibi olan sert zemine çarptım. sonra kendime geldiğimde evdeydim. kardeşim elimden tutup beni eve getirmiş. o aradaki belki 1 saatlik zaman bende yok.
sonra kendime geldiğimde ingilizce ödevim olduğunu hatırlıyordum fakat ödevin ne olduğunu bir türlü hatırlayamayıp bişey yapmadım. ertesi gün okula gittiğimde hoca ödev kontrolü yaparken benim yapmadığımı gördü ve sözlüme eksi verdi. efendice neden yapmadığımı anlatmama rağmen inanmadı. çok üzülmüştüm lan o zaman. haksız yere yalancılıkla suçlandım.