Orhan pamugun bir romani. Arkadaslar bunu okumayin. Hakkaten kotu bir kitap. Hani şöyle oo 70 80 sayfa okumusum demiyorsun hep oha daha 10 sayfa okumusum diyorsun.
Bu kitabı okuyupta efkarlanmayanın ta mezarını siksinler.
Her bir satırına esas sevgiliye yani O'na olan sevdanın ve hasretin işlendiği, o hasretin toplumuzda ve bizde(vicdanımızda) yarattığı travmayı gözler önüne sermiş kitaptır.
okumam gereken bir romandı. severek okuyorum. şu an mevlüt'ün otuzbir çektiği zamanlardayım. tek anlayamadığım orhan pamuk'UN bu romanı 6 sene de yazmış OLMASı.
mevlut'un enteresan hayat hikayesini anlatan, yer yer ağlatan aşk romanı.
pamuk son siyasi romanının 'kar' olduğunu söylese de kitapta dönemin siyasi olayları görülür.
"ben bu âlemde en çok rayiha'yı sevdim." cümlesi ile hüzünlü bir son bulur roman.
mevlut'un enteresan hayat hikayesini anlatan, yer yer ağlatan aşk romanı.
pamuk son siyasi romanının 'kar' olduğunu söylese de kitapta dönemin siyasi olayları görülür.
"ben bu âlemde en çok rayiha'yı sevdim." cümlesi ile hüzünlü bir son bulur roman.
orhan pamuğun yillar once okuduğum kitaplarindan biri aşk uzerineydi yanlış hatırlamıyorsam. orhan pamuk severlere sessiz ev, cevdet bey ve oğulları ve kar kitaplarini okumalarini tavsiye ederim ve en guzel kitabı da benim adım kırmızı onu mutlaka ama mutlaka okuyun.
okumaya başladığımdan beri okuduğum diğer pamuk romanları kadar sarmayan bir kitap oldu.
elbette okumaya devam edeceğim fakat sanıyorum bir 'Yeni Hayat' tadı veremeyecek.
orhan pamuk bu romanında sürekli anlatıcı değiştirmek gibi "tuhaf" bir yöntem kullanmış. bu durum müellfimizin tek cümle ile beş paragraf betimleme yapma tarzını seven biri olarak yer yer okurken odaklanmamı çok zorlaştırdı. mevlut ve ailesi eksenin ortaya konan türk insanı portresine gerçekçilik katmak çabası istanbul'u anlatma tutkusu ile birleşince ortaya orhan pamuk'un diğer kitaplarında çok hissedilmeyen rahatsız edici boyutta didaktik bir hava ortaya çıkmış. sanki tarihe not düşmek adına edebi hassasiyetlerinine gem vurmuş gibi. okurken bir ara aklımda acaba "orhan pamuk bu romanı ingilizce ve diğer dillere daha rahat çevrilsin diye mi böyle yazdı?" diye düşünmeden edemedim. ha kitap her şeye rağmen tatlı tatlı akıyor, o ayrı.
yine istanbul, yine siyaset, yine bir dönemin sosyal arka planı ve aşkın iç içe olduğu bir orhan pamuk romanı. karakterlerin ince ince işlendiği, çok anlatıcılı, insanı içine çekiveren güzel bir hikaye. yalın diliyle de su gibi akıp giden ve keyifle okunan bir kitap olmuş. cevdet bey ve oğulları tadı bıraktı bende.
Kitabin tam adi ise,kafamda bir tuhaflik var.
içerik ve üslup olarak yeni bir "Benim adım kırmızı" bekleyenleri biraz hayal kırıklığına uğratan (bir yazarın -Nobel almış da olsa- dağarcığından kaç tane "benim adım kırmızı" çıkabilir ki zaten?), ama gayet keyifli, kaliteli, zevkle okunan bir roman.
hayatını kazanmak için istanbul'un yolunu tutmuş ilk gelenlerin yaşadığı her türlü sorunu, güzelliği yaşayan mevlut'un, aşkı,tutunma gayreti etrafında anlatılan istanbul ve aynı zamanda istanbul merkezli ülkenin geçtiği güzergah ve tabi ki şehirler sokaklar ve yalnızlık temalı Orhan Pamuk romanıdır.
mevlut : beceriksiz, sokaklarda rahatlayan rayiha'yı çok seven zar zor rahata kavuşmuş ana karekter.
rayiha : mevlut'u çok seven içten içe dertlenen kıskanan ve aramızdan erken ayrılandır.
samiha : gözleri ve zekasi iddialı mevlut'un 2. karısı cihangir'de temizlikçi duttepe'de cihangir hanımı olandır.
vediha : emekçi gelin uyanık.
süleyman : ezik, ergen taşralı
korkut : iş güç peşinde koşturan
ferhat : siyasi özelliği ön plana çıkan yırtmak için bir sürü şey yapan ve su yolunda kırılan testi.
son okuduğum kitaptır. kitabın kahramanı anadoludan metropole göç etmiş mevlüt'ün yaşadığı enteresan ve ilginç aşk hikayesini anlatmaktadır. ek olarak istanbul'un 60'lardan günümüze kadar ki süreçte şehirleşme sürecini ve içinde yaşayan anadoludan göç etmiş; doğulusu- batılısı, alevisi-sünnisi gibi ayrımlara tabi kalmış insanların hayat öyküleri yer almaktadır. yer yer kitap tekrar anlatımlardan dolayı baymaktadır. ama okunduğunda bana göre okuyana çok şey katabilecek bir eserdir.
Benim yarıda bıraktığım bir kitaptır, sanırım uslübünü beğenmedim, ciddi bir yazım tarzı vardı. yine de gercek bir hayat hikayesi olduğundan saygı duyulması gereken bir kitap olmalı.
Bir önceki gün bitirdigim güzel romanlardan biri ama dikkat çeken bir husus su ki sayın pamuk mevlud'ün ergenlik yıllarından fazlaca bahsetmiş bu dikkatimi çekti ama genel olarak okunabilir güzel bir roman.
Romanın kapağında Orhan Pamuk değil de farzı mahal Mükremin Düzbasar yazsa kimsenin almayacağı, hadi alsa beğenmeyeceği kitaptır. Pamuk'un daha önceki romanlarındaki karakterler Nişantaşı'ndan Teşvikiye'den çıkmaz iken (ha pardon Sessiz Ev'de Gebze'ye de uğruyorlardı) bu romanı bilimum gecekondu semtlerinde geçmektedir. (Gültepe'nin adı olmuş Kültepe vs)
Tabii Pamuk o semtleri hayatında uzaktan bile görmediği için, 4-5 sene boyunca epey sokak satıcısı, yoğurtçu, işportacı ile röportaj yapmış notlar almış (muhtemelen o kişileri ona yayınevi ayarlamıştır.)
-Aloo pamuk şekerci geldi mi, haa tamam üstat hazır, gir yavrum sen odaya, çıkışta paranı alırsın. Tamam sen bekle amca, o ayva sepetini de duvara daya, seni yarım saat sonra alıcaz!
Sonuç olarak Pamuk'un daha önce Kara Kitap, Benim adım kırmızı gibi kalite eserlerini okuyanlar, alıp meraktan okuyacaktır, biraz sıkılacaktır. Ha ömrünüz Nişantaşı, Etiler ve Bebek'te geçtiyse, kitabı okudukça aaa bunlar ne zaman olmuş, böyle insanlar, semtler de var mıymış istanbul'da diyeceksinizdir. Ama normal bir semtte oturup, normal bir şekilde yaşayan insansanız, zaten Pamuk'un romanda yazdıklarının çoğuna vakıfsınızdır ya da en azından 12 yaş seviyesine uygun yapılan TV dizileri veya yerli filmlerde benzer hikâyeleri seyretmiş olduğunuzdan size çok orijinal gelmeyecektir "Kafamda bir tuhaflık"
Kabullenişlerin Kabul Edilemeyecek Yanlarının Kabul Edilebilirliği başlığıyla blogumda yorumladığım Orhan Pamuk kitabı.
Siyasi göndermelerin, yaşanılan ve yaşatılmaya çalışılan hayatların olayların önüne geçtiği bir romandı Kafamda Bir Tuhaflık. https://tayfunsurucu.word...nin-kabul-edilebilirligi/