lise sıralardındayken ''eşşek kadar adam oldunuz'' cümlesiyle başlayan, ''sizin için diyorum'' cümlesiyle sona eren serzenişlerdir. bireysel olmasa bile her öğrencinin duyması muhtemeldir. yıllar yılı hiç bıkmadan aynı lafları tekrarlar dururlar.
kötü de olsan iyide olsan elbet nutuk çekmeden bırakmazlar. iyi olduğun zamanda ''çalışınca oluyomuş'' cümlesiyle başlar, artık nasıl biter bilmem hacı. verdiğin tepkiye göre değişir.
işin bir de aile boyutu vardır;
yıllardır aileye verdiler gazı, çocuğunun hep tıp bölümü gibi popülaritesi yüksek olan bölümü kazanacağını düşndürdüler ailelere.
''çok zeki ama çalışmıyor'' yalanını uydurdular, bizimkiler de gaza gelip ''bu çocukta iş var'' diyerek uzaktan uzağa takibe aldılar. yok öyle birşey.
öyle aşılamışlar ki eşitağırlık öğrencisinden tıp kazanmasını bekleyen aileler vardı. anlatamıyosunda hacı, ne diyeceksin.. ''tıp kazanamam zaten ben bölümüm uygun değil'' dediğin zaman, ''çalışınca olur, sen zekisin'' diyen anne babalar çıktı.
hıı iyi ozaman, şimdilik ''işletme'' bölümüyle yetinin, ben öyle çalışırım ki ''tıp'' bölümüne geçerim..
neyse ki geçti o buhran dönemler usta.. kapasitenin işletme bölümüne yettiğini anladılar.. aman, iyi böyle.
r.o: nasıl geçti lan?
öğrenci: iyiydi hocam, 4 boşum vardı, hepsini salladım; bir tanesi tutsa 0,25 net kârdayım... *
r.o: öss, doğrularla değil, yanlışlarla kazanılır...
öğrenci: hay a.q
yıllar önce bir deneme sonrası bizzat yaşanmıştır...
Kafa ütüleyen küçük emrah ve polat alemdar özentisi öğrenci zırvalarından hallicedir. Öğrenci-öğretmen ilişkisi işçi-patron ilişkisinden teoride aynı olsa da pratikte farklıdır. Zira öğretmenlerin öğrenciler olmasa da maaş alacağı gerçeği karşısında , okul hayatını bir ot olarak bitirmiş bir öğrencinin gelecekteki konumu açısından pek de iç acıcı şeyler söylenemeyecektir. Kaldı ki öğretmenleriniz de işçilerdir ve geleceğin işçileri olacak öğrencilerini sömürmek gibi bir dertleri yoktur.
saçmasapan, yıllardır aynı kalmış öğretmen zırvalarıdır.
combo örnek:
-kendim için anlatıyorum sanki, gelmeyin okula evladım öğrenmek istemiyorsanız. (kendin için anlatıyorsun tabi, bana mı maaş veriyorlar? biz okula gelmezsek, sen nasıl karnını doyurmayı düşünüyorsun?)