bebeklerin kendine has kokusu vardır ve her bebeği kucağına alan kafasına doğru burnunu götürür ve koklar. bunun sebebi o koku insanı rahatlatır ve mutlu eder.
kadın kokusu da gerçekten vardır ilişki sonrasında adına ten uyumu derler. bu kokuyu yani kadınını bulan adamı bebeği koklamak kadar mutlu eder.
ölümsüzlük kavramını bir erkeğin en iyi idrak ettiği zaman zarfı, neden aşık olduğunu anlamanın yegane yolu ve dünyanın en güzel şeyinin o anda burnunun ucunda olduğuna inanılan saftorik bir dilim...
sevdiğinin kokusundan çektiği tek bir nefesle bulutların üstüne çıkan adamdır. o koku, dünyada eşi benzeri olmayan o koku bir gün ulaşılamaz olacaktır bilmez, düşünemez o an sevdiğinin bir gün gidip onu o kokudan mahrum bırakacağını. doldurur ciğerlerini patlatırcasına alabildiği son nefese kadar sevdiğinin kokusuyla. belki farkında olmadan son kez çıkmıştır bulutların üstüne. bilmez.
sağlığına düşkün adamdır.. koklayacak ki bozuk mu değil mi anlayacak, ya son kullanma tarihi geçmişse..
(bkz: peynir mi alıyon nan)
(bkz: pis sapık manyak) *
kimin hangi cinsiyette olduğunu yazdıkları entrylerden kolayca anlayabildiğim başlıktır.
+haşmet napıyosun?
- kokluyorum!!
+ ayy aşkıım! seni seviyorum
-...ehe ben de.(nooldu ki lan?)
+ güzel kokuyo muyum?
-..haa!! yok benim burnuma gaz kokusu gibi birşey geldi de ondan
+...doğal gaz mı?
-hıı! bayağ bi doğal
+defol git haşmet!
onun kadını olmasından mutlu, kadınını seven adamdır. hayatı dümdüz görmeyen, sevmeyi bilen adamdır. adam gibi adamdır. kadınını sonuna kadar hak eden adamdır.
fransız bir film vardı koku (parfume) isimli, orda kokulara duyarlı bir adam (Jean-Baptiste Grenouille) dünyanın en eşsiz kokusunu arıyordu ve bu kokuyu hep kadınlarda buluyordu. en sonunda ölümsüz kokuyu buldu birçok kadının kokusundan oluşturduğu parfüm, birbirinden güzel kadınların da ölümüne neden oldu tabi. filmin aynı zamanda birde kitabı vardır. çok etkileyiciydi,herkese tavsiye ederim!
