"kadı"nın yeri şimdiki tabirle mahkemedir.
"Her kaza merkezinde bir şeriat mahkemesi bulunuyor ve bunların başında birer kadı görev yapıyordu. Büyük kaza ve şehirlerde davalara bakmak için mahkeme binaları tahsis edilirken, bulunmayan yerlerde davalar kadının ikamet ettiği evde veya camide görülüyordu."
(bkz: kadi)
her kadın kendi yerini belirler. paşa gönlü nereyi isterse orasıdır yeri.
böyle olmayanlar için de böyle olmalıdır.. fedakarlığı biraz da bunun için yapmalıdır kadın, kendi yerini belirleyebilmek için kendini geliştirmek, kimliğine sahip çıkmak zorundadır. yaratılışındaki sevecenleği ve fedakarlığı ile önce kendini sevmeli ve saymalıdır, sonra gerisi zaten gelir..
kadın eski çağlardan beri ev işleri,bitki toplama,çocuk bakımı gibi görevlerle yükümlüyken, erkekte avlanma,eve pişirilecek bir şeyler getirme gibi vazifelerle yükümlüdür.gelişen dinamikler sayesinde sosyal alt yapı bulan birey gelişimini bu birikim doğrultusunda farklı yollarla devam ettirmektedir.fakat ataerkil bir toplum örneği olan türk toplumunda kadın sürekli şiddete ve ezilmeye maruz bırakılmıştır. bilimsel yollarla da erkeğin beyninin daha gelişmiş kadının ise ondan geri kalmış olduğu ispatlansa da kadınsız bir toplum düşünülemez ki ilerleyen yıllarda erkek neslinin tükeneceği belirtilmektedir. yeni dinamikler iktisadi bazı sorunları da beraberinde getirdiği için yapılan devrimlerle kadın da iş hayatında yer edinmiştir(kentli kesimde)eğer dinamikler bu tür sorunları getirmeseydi belki hala kentte dahil kadınlar ev kadını statüsünde kalırlardı. bilimsel verilere geri dönecek olursak kadının varabileceği bir noktanın varlığının şüpheli olduğu kanısını taşımaktayım.kadın ne kadar gelişmiş olursa olsun ,klitoris kadınlığını bırakıp rahmana ulaşsa bile örneğin adet dönemlerinde yine rahim enerjisinde olacaktır,aslında bir bakıma doğa kadının ilerlemesini engellemiştir.(rahim-rahman konusunda detaylı bilgi edinmek için nusret kaya''yı öneririrm) gelelim hukuki boyuta,türk osmanlı anayasal gelişmelerden günümüze aslında ilerlemeler eksikliklerle beraber gelişmiştir.örneğin eski türk imparatorlukları veya osmanlıdaki kadının siyasetteki rolünü düşünebilirsiniz. fakat günümüzde hala kırsal kesimdeki insanların eğitime, bilime uzak kalmaları, örf ve adetleri veya tabularını yıkmayı, düşünmenin anlamını bilmemeleri nedeniyle kadın olgusu kuluçkadan öteye gitmemektedir. bu tabloları görmek üzücü bir hadisedir.
ozellikle evidir. bazen evin kapisina gore bu yoneylem degi$ebilir. misal kapinin onu, yada arkasi gibi, henuz yeri kapinin ustu olan kadin gormedim, ah kadinlar, sizi anlamak ne zor..
"aile; cemiyetlerin en küçüğü fakat en canlısıdır.
aile cemiyeti, milli cemiyetin temelidir. aile ne kadar kuvvetli olursa millet de o kadar kudretli olur.
aileyi kadın yapar, o halde millet de kadının bir eseri demektir. biz de kadınlar iyi tahsil görmedikleri için aile yükselmiyor. aile yükselmeyince millet de geride kalıyor. o halde terakkinin başı kadın terbiyesidir. kızların iyi yetiştirilmesidir. bütün ıslahat, her şeyden evvel kız mekteplerinden başlamalıdır. iyi kadın iyi aileyi vücuda getirir. iyi aileden de iyi bir millet doğar. bundan başka insan yalnız aile içnde mesut olabilir."*
Botumun altına sıkışmıştı , çıkarıp yumruğumun ucuna taşıdım, acıktım mutfağa fırlatıverdim, sesi çıktı kumandasıyla kıstım, en son tam ekrandaydı, ağzım sulanıyordu elektrikler kesildi o gün bu gündür arıyorum hakim bey , tüm valizlere baktım, çamaşır makinasının içine, dolaplara, halıların altına, yok, o kadar küçük ki gözlerim bozuk göremiyorum.yok yok ne işi var sokakta ne işi var yanımda , o ki benim kaburgamdan yaratılmış, konuşamaz, ağlayamaz, vursan duvara yapışır, yanımda değil paçamda olur ancak.
Sağım solum sobe saklanmayan ebe.
Tanım: Evrimini tamamlayamamış ergenlerin ömürleri boyunca kurtulamayacakları , sınıflandırma ve kendileri yerine karşı cinse yer bulma çabasının dile getiriliş biçimidir. tamamlayan değil var olandır kadın, sıvı değildir hangi kaba girerse onun şeklini alan, aa daha o konuya gelmediniz mi. git yavrum sen arkadaşlarınla uzun eşşek oyna.
kadın için olunabilecek (l'existe) en son yer, annesinin yanıdır. kadınlar, en çok annelerinden nefret ederler. bunu bir düşünmenizi isterim. düşünürken kullanacaklarınız yetiştirilme, cinsellik eğitimi ve toplum şeklinde keyvördlere sahip olmalı.