tecrübe ile sabit.
babaannelerimiz, halalarımız, teyzelerimizden bunu bilirdik. kadın varsa dedikodu vardır. önüne geçilemiyor. ve fakat benim asıl ilgimi çeken şey modern hayatın, modern yaşam tarzının tam göbeğinde boy verip büyüyen kadınların bile bu illetten kurtulamamış olması.
neyse efendim, benim kötü kaderimden midir bilmiyorum ama ne zaman biri girse hayatıma mutlaka onun o kalabalık kadınsı çevresinin içine apansız düşerim. genelde birine misafir gitmeyle başlar bu durum. gidilen evde 3-5 kız vardır. merhaba vs. derken bir bakarsın sen tablonun dışına itilmişsin. acayip bir döngü, kendi hakimiyetini var eden bir yasa, otomatik devreye giriyor.
yani bu durum öyle bir hal alıyor ki gözü dönmüş bir şekilde eski sevgilileri çekiştirmeye başlıyorlar. hayatımdaki kişinin eski sevgilisini dedikodudan öğreniyorum. ne iğrenç bir durum. saçtır, kıldır, tüydür. bunu yapan gayet oturaklı, okumuş etmiş, iş güç sahibi aynı zamanda güzel aynı zamanda sosyalist, aynı zamanda duyarlı, cevreci aktivist vs olunca daha da acı oluyor...
Metrodayım. Arkamda üç tane erkek var. Birbirleriyle muhabbetteler. Biri diğerine "oğlum dün aradım, neden cevap vermedin, o kadar aradım lan." Diğeri " Evet harbiden ben de aradım cevap vermedin" Cevap vermeyen: " Abi içerdeydim. Telefon da içerde olunca bakamadım valla." Cevap vermeyen bir durak sonra iner. iki erkek konuşmaya başlar:" Oğlum bu bilerek yapıyor, artist bu valla bilerek açmıyor, sevmiyorum bunu". O zamana kadar erkeklerin aralarında böyle konuşmaların geçmeyeceğini düşünürken, fikrim hızla değişti. Erkekler de fena halde yapıyor beyler.