o deli gibi sevdiğin insanları artık o kadar da sevmediğini ve içini buz gibi bir soğukluğun kapladığı an.bir şey yapamazsın sadece yanılmış olmayı dilersin ama üzgünüm dünya üstündeki en gerçek hislerden biri
Asik oldugu andir, kosulsuz sartsiz sevdigi andir, onsuz olamiycagini anladigi andir, ve aslinda en gucsuz oldugu an duvarlarini indirip butun bu hisleri sevdigi adama belli ettigi andir. Cunku artik savunmasizdir, zaaflari ortadadir.
ev taşırken eşyaları kıpırdatamadığını gördüğü an, hem fiziksel hem psikolojik güçsüzlüğü hisseder. hayatında bir erkek olmadan yaşayabileceğini düşünen feminist kadın, nihayet o an o değiştirilemez gerçekle yüzyüze gelir ve o malum 'ben güçlüyüm' düşüncesinden kurtulur. sonrasında bir erkek hamal tutulur tabi.
biz deney ortamında inceledik.
o an; kendisinden daha iyi olduğunu düşündüğü bir başka kadının, bulunduğu ortama girdiği andır.
Hattı zatında daha iyi olmasına da gerek yok. Bir başka kadın olsun biter o an. Sonradan kadınla samimiyet kurup, herşeyini öğrenmeye çalışır. Kafasından kıyas yapar, duruma göre güçsüzlük devam edebileceği gibi, aynı duygu diğerine sirayet edebilir.
kaya gibi güçlü hissetmesini sağlayacak, kendisini zorlayan her badire anıdır. o badireleri atlattıktan sonra bu da ne be deyip geçer karşılaşacağı karın ağrılarını. her darbe, yılmadığın sürece güçlü kılar seni, unutma.
kısaca kadının kendini güçsüz hissettiği an, pişmesine olanak sağlayan hezeyanlar bütünüdür.