orjinali ''bir kadının hayatına giren erkeklerin sayısı arttıkça kalitesi azalır.'' olan başlık, yorum veya tespit.
hayatındaki erkeklerin sayısı o kadının kalitesini belirleyen bir kriter midir, değilmidir bu tartışma konusu olacak bir şey. bu konuyu enine boyuna incelemek elbette mümkün değildir ama kadının buradaki duruşu yoruma açıktır.
herkes kaliteli yaşamak, yemek, içmek, giymek ister. kalite insanların hedefinde olan bir şeydir. hani hep seçen kadınlar, seçilen ise erkeklerdir. yeryüzünde kadından daha iyi ayıklayıcı, eleyici, seçici bir canlı yoktur. hal böyleyken kadının nicelikten ziyade niteliksele önem vermesi doğasındandır.
mahalledeki bütün serserilerle arkadaş veya sevgili olmuş, her önüne geleni hayatına katmış bir kadının nitelikle işi olmadığını düşünürüm. o nicelin peşindedir, onun için kriter çokluktur. nerde çokluk orda bokluk klişesinin tam da üzerindedir, kaliteden yoksundur. bunun aksini yapan kadın ise gerçekten hayatında sınırları, prensipleri, hedefleri, standartları ve kalitesi olan kadındır.
baksana bir şey söyleyeceğim sana:
-hayatımda ne kadar az kadın varsa o kadar kaliteli yaşarım.
hayatına erkek girmemiş kadın bulabileceğini zanneden kişinin düştüğü yanılgıdır.
e her halükarda hayatına erkek girmiş olacağına göre, bu teze göre kaliteli kadın yoktur.
ayrıca kadının kalitesini erkek ölçü biriminden mi ölçmek gerekir.
hayatına kadın girmemiş erkek nasıl ki angut olacak sa, hayatına erkek girmemiş kadın da gerizekalının önde gideni olacaktır.
kadın ve erkek birbirlerini tamamlayan öğelerdir. birbirleri olmadan kişiliklerini bulamayan zavallılardır.
senin yüzünden, talibim ulan,
varsa sözlükte feleğin çemberinden geçmiş birileri, talibim efendim.
kadınlar hayatlarına giren erkeğin son erkek olmasını dilerler. bu ne demek?
adam gezsin tozsun havesini alsın, bende bekarlığı son bulsun isterler.
bu kadınlar, erkeğin hayatına kadın girmemişse şüpheyle bakarlar. onu değersiz, sevilmemiş bulurlar ve ''bugüne kadar olmadıysa bir sebebi vardır'' diye düşünürler.
erkeklerse kadının hayatına giren erkekleri kıskanır.
üstelik kadının kendileriyle kıyaslayacağından korkarlar.
o yüzdendir ki o kadınlara ''orospu'' gibi sıfatlar biçmekte beyis görmezler.
kadının hayatına giren erkeklerin sayısı arttıkça,
tecrübe denen kara kaplı, içi üzeri karalanmış isimlerin uzun listeleriyle dolu defter de kabarır.
kadın aşkı bilir bundan sonra.
Bir "sen birtanesin" e tav olmaz.
Kadın hasreti bilir bundan sonra.
Yanındayken özlediği birçok kişi olmuştur, ve artık özlemekten bıkmıştır.
şehirler arası bir otobüsün arkasından el sallayan, geride kalan olmak içinde bir heves değildir artık.
KAdın sadakati bilir bundan sonra.
"bir arkadaş sadece", "telefonun şarjı bitmiş" lere toktur kulakları.
Kandırmak zordur bu kadınları.
Listesi kabarık olmayan bir kızı dilediğiniz gibi kandırabilirsiniz velhasıl.
Kadın gözyaşına aşinadır bundan sonra.
Sesinizi birazcık yükseltmenizle gözleri anında dolan bir "kız" değildir o.
Yıkılmaz bir duvar gibidir karşınızda.
Zordur gözyaşını görmek çoğu zaman.
Hayatına giren erkek sayısı çok olan hatunla daha oturaklı bir ilişki mümkündür lafın kısası.
Yoksa karşınızda, kucağınıza verilmiş size muhtaç size koşulsuz bağlanan henüz dış dünyayı tanımayan bir bebek vardır.
uğraşmayı göze alabilmek, mecal ister.
erkeklerin aslında o kadar da mühim varlıklar olmadığını anlarlar.Ve zirve de bırakırlar.Artık sevmezler hiç bir erkeği. (bkz: Hatalarından ders çıkarmak)