badem bıyıkları küçük küçük terler onun. misler gibi misvak kokan ağzı buruk, nefti renk kumaş pantolunun pilesi utangaç, kolormatik gözlüğünün altından uzun kirpikleri iki kere kıpraşır o an. başı yavaş yavaş önüne iner sonra. hay allah, çıplak ayak bilekleriyle göz göz gelir, abdest aldıktan sonra çoraplarını giymeyi nasıl da unutmuştur, aksilik... başını kaldırsa kadınla göz göze gelip abdesti hepten bozulacak, işte o an arafın ne olduğunu anlar. çünkü abdest zaten bozulmuş, bunları düşünmemeye çalıştıkça pipisi şişmeye başlamıştır. ''imtihandan geçiyorum'' diye haykırır içinden koşarak vakfın hamamına doğru yol alırken... istemeden attırmış, gündüz gündüz kamyon devirmiştir işte, utanır kendinden...
not: yazarken farkettim de, böyle bir kahraman olamayacak kadar saçma galiba bence de. hehehh. ya da yazmaya değmeyecek kadar saçma diyelim en iyisi.
gözüne bakmaz, elini sıkmaz, 2 gün sonra ya gider birine tacavüz eder ya da ensest ilişkiyi seçer, atlar en yakınındaki birisine diyebileceğimiz gençtir.
ulan gençtir işte, ve cinsel dürtüleri vardır bu herifinde herkes gibi.onu yapma, orasına bakma!ee, kadınlara hiç bakılmayacaksa eğer işleri ne 3.5 milyar kadının?göz ulan bu, buna baksan ne bakmasan ne?
edit-ül arz: siz atlamazsınız tabi, ben atlarım doğru!
o allah'ın emrini uygulayan, yüksek seviye insan olmanın da allah'ın emirlerini uygulamaktan geçtiğini bilen, allah'ın emirlerini kendisine hedef edinmiş, peygamberi olan hazreti muhammed'i ise kendisine bu yolda örnek olarak almış insandır.
eğer bu eylemi samimi bir şekilde allah istediği için uyguluyorsa, o'nun için allah'ın rızası her şeyden kıymetlidir. isterse tüm insanlar uyguladığı bu emir hakkında çirkin sözler sarfedip, seviyelerini çukurların dibinde seviyesizliğe nihayet erdirsinler, onları duymaz ve dinlemez.
kemalist toplumun direklerinin -evet direk- ve aydınlanmacı pozitivist dogmanın hüküm sürdüğü çağımızda, -evet halen hüküm sürüyor, malesef- bir doğrunun peşine düşmüş, bu eylemi sürdürdüğü ve allah'ın diğer emirlerini de uyguladığı neticede seviyenin ve saygının sözcüsü olmuştur.
allah'ın insanlara verdiği yüksek makamı, bir takım riyakar düzen paratonerlerinin anlamsız satırlarına değişmemesi, aslında ne kadar idealist bir müslüman olduğunun ilk işaretidir. o saygılıdır, seviyelidir, o kendisine toplumda atfedilen değerin de kat ve kat üstündedir. *
doğrunun, seçilmişliğin ve elitliğin -kemalist değil, insani değerler açısından bir elitliğin- biraraya geldiği bu seviyeli davranışı sürdürmesi, takvası konusunda olumlu sinyaller verir, ancak allah'ın diğer emirlerini de aynı ölçüde uyguladığı takdirde.
"yanlış"ı emreden dünyaya "doğru"nun da olduğunu anlatır bu davranış. bu davranışı yapandır söz konusu olan.