kadının cinsel ilişkiden 8 kat fazla zevk aldığını hangi orospu çocuğu ölçmüş, kadın kocasını elbette mutlu etmeli ancak koşulsuz destek nedir a ibine ! Adam belki her gün gelip eşini dövüyor. çocuğuna siktir çekiyor. Öyle adamla yaşayacağına 8 defa boş ol dese haklıdır.
kadının en belirgin görevi şer’i mahkemeleri yönetmesidir. osmanlı devleti’nde tek çeşit mahkeme vardı ve bütün davalar bu mahkemelerde görülürdü. kadı, hanefi mezhebine göre hüküm verirdi. evlenme, boşanma, miras gibi idari işler yanında reaya arasında oluşan anlaşmazlıkları da çözmek kadının sorumluluğundaydı.
kadılar, noter gibi alım-satım işlemlerini ve vekâletnameleri de düzenlemişlerdir. merkezden gönderilen fermanları sicil defterine kaydeder ve verilen emirleri uygular. savaş zamanında asker toplanması, erzak temini, vergilerin toplanması gibi işler de onun sorumluluğundadır. vakıfları, tüccar ve esnaf loncalarını teftiş eder, düzeni sağlardı. narh denilen listeler ile esnaf ve tüccar için ürün ve hizmet bedellerini yayınlardı.
kadılar, merkezden atanmalarına rağmen maaşları merkezi bütçe tarafından ödenmemektedir. yaptıkları işlerden aldıkları ücretlerle geçimlerini sağlamışlardır. bu da zaman zaman adam kayırma, taraf tutma, rüşvetle sonuçlanmıştır.
on dokuzuncu yüzyılda hızlanan modernleşme süreciyle kadıların görevleri de daralmaya başlar. tanzimat döneminde nizamiye mahkemelerinin kurulması ile bazı adli davalar kadıların sorumluluğundan çıkarılmıştır. merkezi yönetimin güçlenmesiyle başlayan kaymakam(kaim makam) atamaları ile idari görevlerin birçoğu kadılardan alınmıştır. 1854 yılından sonra başlayan belediye örgütlenmesi ile bazı görevleri de belediyelere(şehreminlerine) bırakılmıştır. kadılar artık evlenme, nafaka, miras ile vakıf davalarından sorumlulardır.
1924 yılında kabul edilen tevhid-i tedrisat kanunu ile kadı yetiştiren medreseler kapatılmıştır. aynı yıl çıkarılan kanunla şer’i mahkemeler de kapatılınca kadılık tarihe karışmıştır.