Erkekler olarak varlığımız kadınlara kurban olsun denilinesi bir düşüncedir. Biz erkekler kadınların kulu kölesiyiz. Ondan emir aldık ve ona iman ederiz. Tüm kaderimiz onların iki dudağının arasında çıkacak iki kelama bağlıdır.
Arkadaşlar yanlış bir bilgiyi açıklayayım. Kadının beyanının esas olması sadece soruşturma aşamasında değil kovuşturma aşamasında da nazarar alınabiliyor.
Yani hakim delil yetersizlğinde kadını inandırıcı bulursa deliller zayıf olsa da kadın lehine karar verebiliyor.
Erkek tecavüz sebebiyle hüküm giyiyor.
Evet tecavüz çok iğrenç kabul edilebilir bir şey değil. Hem ahlaken hem de dinen yanlış. Fakat bu olayın çözümü kadının beyanın esasının olması ile çözülmez. Aksi taksi takdirde kadınlar tarqfından erklere santaj tehdit ve iftira suçlamaları da gelecektir pekala.
Ama olur mu kadın yalan söylemez kadın yanlış yapmaz değil mi?
Doğrusu şu olmalı. Cinsel taciz ve saldırı durumlarında hiç delil olmasa dahi kadının beyanı ile soruşturma aşamasına geçilir olmalı.
kadının beyanı esastır. mağdur edilenler için gerçekten kurtarıcı olabilir lakin mağdur etme arzusuyla iftira atan kadınlardan erkekleri koruyacak yasalar nerede?
suudi arabistan, papua yeni gine de bile böyle bir kanun, madde yok. bunu istismar edip yolda bana bakıyorlar diye suçsuz insanların görüntüleyip sosyal medya da paylaşıyorlar. kadının beyanı neye göre esas oluyor hakim ya da savcıya sorsak o bile cevap veremez.
kadınlara pozitif ayrımcılık adı altında verilen tavizlere karşıyım. hayatın her alanında benim hakkım neyse kadının da o olmalı. cinsiyetler arasında tam eşitlik olmalı.
Hukukta mağdurun beyanını şüpheli ya da sanığın beyanına üstün tutmak tehlikeli bir yaklaşımdır. Ancak Yargıtay içtihatlarında mağdur kadının beyanını “kadının namusu” şeklindeki arkaik gerekçe ile şüphelinin ya da sanığın beyanına karşı üstün tutmaktadır.
bir çok gariban erkeğin çıkarcı kadınlar sonucu hapiste yıllarını geçirmesine sebep olacak maddedir. kadın beyanı önemli olmalı ama her söylediğini de doğru kabul etmek bir çok istismar ve mağduriyete yol açacaktır. Erkekler açısından nasılsa hapse gönderileceğim o zaman yapayım da öyle gönderileyim düşüncesinin oluşmasına yol açıp vakaların artmasını bile tetikleyebilecek tehlikeyi barındırdığı söylenebilir.
Dünya üzerinde böyle bir uygulama yokmuş? öldürmeyeceksiniz o zaman kadınları. Reddedildiniz diye öldürmeyeceksiniz, boşanmak istedi diye öldürmeyeceksiniz, ayrılınca öldürmeyeceksiniz, kızının gözleri önünde boğazını kesmeyeceksiniz, sokak ortasında kurşunlamayacaksınız, sırf güzel diye mini giydi minibüs içinde tecavüz edip yakmayacaksınız. Biz adam! Olduğumuz gün bütün bu yasalara gerek kalmayacak zaten.
Tarih boyunca Hiçbir hukukta,hicbir sistemde böyle saçma bir madde olmamıştır.
Erkeklere kendini savunma hakkı vermeyen böyle bir ucube olurmu.
Temel hukuk kuralı "müddei iddiasını ispatla mükelleftir" ama bu maddede kadın ne diyorsa o doğru sayılıyor.
Yusuf as bu devirde bu ülkede yaşasaydı peygamber olduğuna bakılmadan zeliha'nın beyanıyla hapse atılırdı.
Ben artık yanlız kadının oldiğu asansöre binmiyorum.
Aslında bu yasa yeni değil firavun döneminde uygulanmış bir yasadır sadece yasa güncellendi. Züleyha’nın beyanıyla Hazreti Yusuf sekiz yıl içerde yattı ve beyanın esas olmaması gerektiğini bize Allah göstermiş oldu. bir köleyi Mısır’a sultan ederek. Asıl adı Avrupa konseyi Sözleşmesidir. bizimkiler olduğu gibi çevirip Türkiye’de uygulamaya çalışmıştır. Ülkedeki aile yapısı ve kültürel kodlara tamamen aykırıdır. Beyan değil ispat esas olmalıdır.
Dünyanın en mantıksız cümlelerinden biridir. Bunun adı pozitif ayrımcılıktır ve eşitliğe kesinlikle aykırıdır. Cinsiyete göre beyan esas alınamaz. Bu zaten adaletsizliği doğurur. Düpedüz zırvalıktır yani.
Şimdi olay şuna benziyor,
Erkek kadın ile eşitse neden kadın beyanı esas alınıyor. kadınlar ölüyor gibi algı oluşturup çok farklı bir algı oluşturuldu. Yahu kadın da ölüyor erkekte, bu ülkenin adaleti yok mu erkek kadın kim suçlu kim suçsuz ayıramıyor mu ? neden kadın beyanı esas oluyor. Neden cinsiyetçi ayrımlar oluşturuluyor. Erkek şiddet uyguluyor diye bir şey yok . O zaman şiddeti uygulayan erkek kısır edilsin elleri kesilsin. Hatta iğfal edilsin ama kadının beyanı esas olmasın.
bir çok erkek, halen daha bu ilke yüzünden suçsuz olduğu halde suçlu bir pozisyona getirilip zor duruma sokulmaya devam edilmektedir.
bir erkek olarak ben de katılmıyorum. niye kanıtlanmak için emek sarfedilmiyor da bir karının tek bir beyanına bakıyor olay? esas olan şey ne a*ınakoyayım? karılar, sırf o*ospu çocukları yüzünden zor duruma sokuluyor diye bedelini neden suçsuz erkekler ödemek zorunda kalıyor? yav kadın hakları diye diye erkekler haklarını s*ktiler bu ülkede. bu a*cık sevdası erkekler de, sırf 250 gramı olan bir karının gözüne girebilmek için halâ bu ilkeyi desteklemeye çalışıyor.
afedersiniz ama sizin beyanınızı s*keyim. şuan da bir çok suçsuz erkeğin hakkı, bu s*kimsonik ilke yüzünden yenmeye devam ediyor.
şimdi diyecekler, bu pislik kadın düşmanıı, hapse atılmalı bilmemne. ulan a*nakoduğumun embesil o*ospusu, senin daha kendi içgüdülerinden haberin yok! aslında kadınların erkeklere ne kadar sinsi bir şekilde düşmanlık beslediğini bilmiyorsun. farkında değilsin, sen de sadece amınla düşünüyorsun. kendi erkek düşmanı olduğu halde böyle bir düşünceye girmesi, benim gözümde yuvarlak dünya da coğrafyanın en mal insanları arasına sokmaktadır kimse kusura bakmasın.
normalde bu saçma ilke ile ilgili satırlarca yazı yazma gereksiniminde bulunmazdım, ama bazen sabır sınıyorlar. sırf nefretimi kusmak için elim ister istemez klavyeye gidiyor.
yine diyorum, kadın hakları diye diye, erkek haklarını s*ktiler bu ülkede .
bunu göz önünde bulundurun, ona göre bu saçma ilkeye ve beyanlara teslim olmaya devam edin.
Böyle buyurur istanbul sözleşmesi
Diyelim ki karınız ben o... Olmak istiyorum dedi ve gerçekten o.... luğa başladı. Hiçbirşey yapamazsınız hakkınız yok. Bırakın engel olmayı, Kötü söz bile söyleyemezsiniz. Bir şikayet etse sizi iftira bile olsa hemen kendi evinizden atarlar uzaklaştırma kararıyla.
Peki aranızdaki Nikah ne işe yaradı?