mutlu hissettiği sürece beraberdir sizle ve buna bağlı olarak yaptıkları bütünüdür. sizin ona olan sevginiz umrunda değildir. ''nerde trak or bırak'' felsefesiyle yaşadığı için tüm kadınlar, bütün aşkları ve buna bağlı olarak yaptıkları da çok önemli değildir. sizi umursamazlar.
Devamlı onu düşünür,ayakları yerden beş karış yukarıdadır.Artık o kendini daha güzel,daha güvenli hissetmektedir.Gözü telefona kayıp durur,acaba ondan mesaj vs gelmiş midir?Her zamankinden bakımlıdır.Gözlerinden adeta ışık yani aşk ışığı fışkırmaktadır.
Her olaya hatta en olumsuz durumlara bile olumlu yaklaşır.Aşık bir kadının ağzı kulaklarındadır ve hep güler haldedir.O ağız toparlanamaz bir türlü.Arkadaşlarla sosyal toplantılar bir anda son bulur.Öyle ya,artık aşkıyla toplantılar revaçtadır.
normalde yapmayacağı ne varsa hemen hemen hepsi gibi bir cümleyle özetlenebilir kadının aşık olduğunda yaptığı şeyler.. kasım kasım kasılan ciddi kadının aniden şakıyan bir bülbüle dönmesi, her sabah coşkulu günaydınlarla ofisine dalan asistanın aniden sessizliğe bürünmesi aşkın her bünyede farklı ama özünde bünyeye ters şeyler yaptırmaya muktedir olduğunu göstermektedir.. bunun yanı sıra aşık kadın obsesifleşir.. yazılan her mesajı saklamaya çalışmak, ilk çıktığımız gece, ilk öpüştüğümüz gün, ilk yemek yediğimiz yer, ilk bok ve püsür gibi anları hafızasına kazımak, adamın ağzından çıkan her cümle hatta kelimeyi etimolojik açıdan irdelemek ki kadınlar erkekler hakkında en iyi bildikleri şeyi aşık olduklarında unuturlar: erkekler çook nadiren kadınlar kadar ölçüp biçerek konuşmaktadırlar , bu irdelemeler üzerine kız kankalarlarla hatta bazen erkek kankalarla 2li, 3lü, 5li istişarelere girişmek, o'na dair herşeyin büyülü olduğuna inanmak bünyenin aşk esnasında sıklıkla verdiği errorlar arasındadır.. aşk öyle birşeydir ki kıskançlığın ne menem boktan birşey olduğu konusunda yıllardır ahkam kesen ve harbiden de çıktığın bir çok herifi de kıskanmamış olan sen aniden bir hafiyeye dönüşürsün; zeka konusunda saplantılı olan ve aptallığa asla tahammül edemeyen beynin herifin her tür zevzekliğini mizah gücüne/grup içinde kendisini yalnız hissetmesine/yabancılık duymasına/bir tür savunma mekanizması olduğuna / seni denediğine filan yorar ama asla bu adam su katılmamış bir gerizekalı demez mesela ; incelikle donatılmış, ve en ufak bir kabalıkla, öküzlükle karşılaştığında mavi ekran veren ruhun bir odunda bir kardelen zerafeti bulabilir.. niye aramıyor diye, niye soğuk konuşuyor diye oysa sadece iş çıkışı yorgundur be adam, niye benim kadar ince düşünemiyor diye, niye niye diye diye ağlar durur, kız kankalar da zaman zaman bu şuursuzlaşmış kadını aklı selime davet etseler de çoğu kez yangına körükle gidici bir pozisyonu benimserler "ay inanmıyorum, nasıl öyle der, ay hepsi öküz bunların, kızım senden iyisini mi bulacak kıymetini bilsin"vs. vs. bakkala gitmeye üşenen kadın aşk uğruna saat 23te avrupa yakasındaki evinden çıkıp 24te aşık olduğu adamın evine varıp 1 saat oturup dönebilir, ** besiktasta gezerken saat gece'nin birinde hemen eve gideceksin dediginde tipiş tipiş eve gidebilir, ** 3 haftalık bir ilişkinin verdiği duyguya kapılarak adamın 15 ay askerden dönmesini bekleyebilir ve bu arada kendisine de gayet kötü davranmasını hazmedebilir, hatta ve hatta işin bokunu çıkarıp tamamen manasız bir konuşma esnasında laf ola beri gele diye sorulmuş bir "benim için kapanır mısın peki sen" ya da "benimle bir ege köyüne yerleşip tarım ve hayvancılıkla ilgilenir misin" minvalindeki sorulara "evetttt" cevabını tüm içtenliğiyle ve inanarak verebilir..
i$te kadinin asik oldugunda yaptiklari bunlara kadar gidiyorsa, sizin yolunuzda ölüme, evlilige kadar gitsin, yok hayır sizde bir takım kriterler ariyorsa i$te o zaman sallayin 112 acili arayin gelsin sizden kurtarsin. "peki senin iyiliğinin temeli ne" diye soran adama "bi siktir git" demeyip "la havle" diyerek açıklama yapan kadın da aşık olmuştur.
- feminist söylemleriyle attımı mangalde kül bırakmayan bünyenin sudan çıkmış balığa dönmesi
- ellerin titreyip terlemesi
- yere sağlam basmalarıyla gurur duyduğun bacakların tutmaz olması
- uzun ve devrik olmayan cümlelerin adamıyken iki lafı biraraya getirmekten aciz hale gelmek
- durmadan bir hizmet etme, memnun etme isteği duymak
- en ufak bir hareketten bir milyon mana çıkarmaya başlamak
- ona ait olmak adına duyulan yakıcı özlem
- dokunma isteği (umumiyetle saçlar ve yüz nedense)
- aşırı şefkat, endişe, sevgi üretiminin gözlerden engellenemez bir biçimde seller sular halinde boşalması
- kucağına atlayıp hıçkıra hıçkıra ağlama isteğine rağmen görür görmez ağıza yayılan sersem sırıtış
- beklentiden doğan alınganlık
- alıklaşma hali
- günlük hayattan kopmak (hayal aleminde yaşamaya başlamak)
- oradan buradan araştırıp soruşturarak ya da gözlemleyerek hakkında bilgi sahibi olmaya çalışmak
- bu bilgiler ışığında yavaştan karakter değiştirmeye başlamak
- göze inen tozpembe perde dolayısıyla gerçekleri görememek veya alabildiğine sübjektif yorumlamak
- dünyanın merkezine sevdiğin erkeği koyup kendini onun uydusu haline getirmek
- kendini onun uydusu bile olmaya layık görmeyip yalnızca çekim alanına girmiş bir cisim gibi duyumsayarak bünyeye
işkence etmek
- ne olduğunu şaşıran hormonlarının aşırı enerji yüklemesi yapması sebebiyle yerinde duramamak, uykudan, yemekten
kesilmek
- uğruna tüm dünyayı karşına alacak gücü damarlarında hissetmek ve daha da kötüsü onun buna değeceğine dair sarsılmaz
bir güven duymak
uzun lafın kısası kadının aşık olduğunda yaptıklarının tümü aptallığın daniskasıdır.
kendinden vazgeçercesine, hayatını yok sayarak, kalbini sunması. içinde ki binlerce fırtınadan yalnızca sevdiği insanın varlığıyla atlatmayı seçmesi. duygusallığın artması sonucu anlamlı anlamsız gözyaşı dökmesi çünkü sevgisi o denli büyüktür ki narin yüreğine sığmaz taşar ve çağlar.işte aşk budur dercesine yapılan onlarca davranış...
aglamaz bazıları, surekli gulumser ve evet cok dusunur onu cok dusunur...
askın ilk sinyali aynanın karsısında gecirilen zamanla dogru orantılıdır. en doruk noktası ise yine aynanın karsısında degistirilen kıyafet sayısının artısıyla kendini belli eder. bence her aklına geldiginde saclarınla oynuyor ve yolda yururken anlamsız anlamsız gulumsuyorsan bu is kesindir. birde eger elinde kalem varken onun adını karaladıysan kendi adından once bittin demektir. tabi olası komplo teorileri ve kurgu hayalleriyle ask insanı deliye de cevirebilir ama ilk kıvılcım baskadır. guzeldir, heyecanlıdır hatta pıt pıt 'tır.
msn başında sevdiceğin online olması beklemek beraberinde sigara kullanıyorsa tabi, ak ciğer kanseri olmak için çaba sarfetmek...sevdicekle konuşup konuşup her söylediği cümleden sonra "ne salak davranıorum yaa" demek..
yapmaması gereken ne varsa yapar
-onu düşünür
-ağlar
-salak salak sırıtır
-onu düşünür
-yemez/ çok yer
-onu düşünür
-telefon elinde mesaj bekler
-onu düşünür
-herkese ondan bahseder
-onu düşünür
-kıskanır, kıskançlığından çatlar, dişi sineğe bile tahammül edemez
-onu düşünür
-kendine acı çektirmek için ne gerekiyorsa canla başla yapar
-onu düşünür
-heycanlanır, elleri ayakları donar, yanakları kızarır
-onu düşünür
-hayal * kurar
-onu düşünür
-hayatında sanki ondan önce hiç bişey yokmuş gibi o olmazsa nasıl da yapamayacağına kendini inandırır
-onu düşünür
-kendini düşünmez
-onu düşünür
yani özetlemek gerekirse kadın milleti aşık olduğunda 2 şey yapar 1)onu düşünür, 2)kendine eziyet eder *
boyle bi basligin olmasi bile cok zor durumlarda asik olan kadinin yapacagi en iyi seyin caktirmamak soz konusu partnerinin de meyili varsa onu fitik etmek olacaginin gostergesidir.
