uğraş ister emek ister derine inmek için hislerine ve düşüncelerine. koskoca bir gemi halatıyla düğüm atmışsa eğer çözülmesi bayagı zordur ve en önemlisi bu çaba için uğruna zaman ayrılacak kadar değerli kadındır. kadın kapalı bir kutu gibiyse açık ne net olarak ifade edmiyorsa şayet kendini sırsa muammaysa onu çözmek baya zor bir eylemdir.
kadın denilen kayıp kıtayı keşfe çıkan milyonlarca erkek, çoğu zaman eli boş döner açık denizlerdeki bu nafile seferlerinden.
Keşfettiğini sananlarsa bir süre sonra ( belki birkaç sene, belki birkaç saat ) ayak bastıkları kıtayı bambaşka bir iklime bürünmüş bulunca, Kolomb sendromuyla "acaba yanlış kıtada mıyım? " telaşına kapılırlar. oysa genellikle kıta değildir yanlış olan; kâşifin kıtayı algılayış biçimidir. asgari topografya bilgisinden yoksun oluşudur.
kıta'nın bazen kâşife göre mevsim değiştirebilen, aynı anda birkaç iklimi bir arada yaşayabilen potansiyelini algılayamayışıdır. güverteden karanın görünüşüyle, kıtadan kâşifin görünüşü arasındaki farkı kavrayamayışıdır. bu pusula hatasından ötürü, kaç erkek olağanüstü bir keşfin kenarından dönmüştür, kaç kâşif, henüz keşfetmediği kıtaları yok sayarak, gerçek yüzölçümünü bilmeden, yaşadığı bir kıtanın kıyısında tüketmiştir nihayetini kim bilir?
ve kim bilir kaç kıta uzaktan gülümseyerek izlemiştir, çevrede kendisini arayan şaşkın kâşiflerin nafile turlarını. (bkz: can yücel)*
x = 10 ise x kaçtir diye soru soran matematik öğretmeninin karşisindaki öğrencinin bu soruda var bi numara diye şaşkın şaşkın bakmasıdır. esasında zor bi hadise yoktur hiç olmamiştir.empati filan da hikayedir. seni anlıyorum lafları boş anlamalardır. çünkü empati yerine koymak onun gibi düşünmekdir ki bi erkek bi kadın gibi düşünemez fiziken yaratiliş olarak mümkün değildr bunun neticesinde olduğu gibi kabul edip çok fazla irdelememektir. işin özüne baktikları zaman kadınlarda ne istediklerini bilmemektedirler. ama bütün genellemeler yanliştir.
bence bu konuda rehber olacak sözleri can baba sarfetmiştir. zira çözmeye çalışmak faslını geçip ders verecek konuma ermiştir kendisi. tüm hanım öğretmenlerine müteşekkiriz. bu öğrenmelerin bedeli eminim çok meşakkatliydi.
"Kadın denilen kayıp kıtayı keşfe çıkan milyonlarca erkek, çoğu zaman eli boş döner açık denizlerdeki bu nafile seferlerinden.
Keşfettiğini sananlarsa bir süre sonra ( belki birkaç sene, belki birkaç saat ) ayak bastıkları kıtayı bambaşka bir iklime bürünmüş bulunca, Kolomb sendromuyla "Acaba yanlış kıtada mıyım? " telaşına kapılırlar.... Oysa genellikle kıta değildir yanlış olan; kâşifin kıtayı algılayış biçimidir. Asgari topografya bilgisinden yoksun oluşudur.
Kıta'nın bazen kâşife göre mevsim değiştirebilen, aynı anda birkaç iklimi bir arada yaşayabilen potansiyelini algılayamayışıdır. Güverteden karanın görünüşüyle, kıtadan kâşifin görünüşü arasındaki farkı kavrayamayışıdır. Bu pusula hatasından ötürü, kaç erkek olağanüstü bir keşfin kenarından dönmüştür, kaç kâşif, henüz keşfetmediği kıtaları yok sayarak, gerçek yüzölçümünü bilmeden, yaşadığı bir kıtanın kıyısında tüketmiştir nihayetini kim bilir?
Ve kim bilir kaç kıta uzaktan gülümseyerek izlemiştir, çevrede kendisini arayan şaşkın kâşiflerin nafile turlarını."
kadını çözmeye çalışmak beyhudedir.
kadını çözmeye çalışma kardeşim. kadının kopçasını, ayakkabısının bağını, kırmızı kuşağını çözmeye çalış ama kadını çözmeye çalışma.
ne kadar ömrün olduğunu düşünüyorsun 100, 1000...?
yetmez arkadaş, yetmez...