hayatı bildiği kadar zanneden insanların düşüncesidir. ahir ömrüm erkeğini aldatan kadınları tanımakla geçti. ağzın iki kelime laf yapabiliyorsa biraz da yüzüne bakılır bir erkek isen merak etme, evlisi nişanlısı dulu bekarı kavalının peşinden geliyor.
O insanların bunu mantığa bürüme adına yaratılışa sığınma durumudur. Yoksa nedeni erkek döl sayısı ve kadın yumurta sayısı kıyaslandığında gün gibi ortaya çıkmaktadır.
aynı adette kadın ve erkek yaratılmasına rağmen saçmasapan toplumsal kurallar yüzünden erkeklerin çoğunun mecburen elinde gezdirmesini de göz önüne katarsak insanların koyup suçu tanrıya attığı kurallarda mantık aramanın abesliğini göz önüne koyar. doğa bize başka şey söylüyor kurallar başka.
hikmetinden sual olunmaz rabbimin ilahi oyunlarından biri daha.
şimdi efendim bir cins varedeceksin, aşık, bağlı, sadık, atarlı, kıskanç, duygusal vs olacak ve bunun adına kadın diyeceksin.
bir cins daha var edeceksin ki o da bunun neredeyse tam tersi, ayran gönüllü, çok eşli, rahat vs bunun adına da erkek diyeceksin.
tamam isimlerde sorun yok da bunların karakterinde mesele var abi. şimdi kadın zar zor aşık olmuş, doğal olarak bir sahiplenme iç güdüsü ve bunun yan tesirleriyle seviyor erkeğini. sadece erkeğiyle değil kendisiyle de mücadele ediyor. ama bu türün genlerinde bir sorun olduğunu unutuyor hanım ablamız bu gdolu varlığı severken.
evet ona da bir kalp vermş yaradan (şükür ki) o da seviyor ama bir farkla. o bütün kadınlarla birlikte seviyor kadını. yani seni seviyor diye diğer kadınları bacısı gibi görmüyor. ama kadın aşıksa bütün erkekleri diğerleri olarak görür. erkeğinden de aynı davranışı bekler. ama yook o kazanova, seni seviyor ki sen varsın ve senin yanında... bu farkla yaşamak yeterli olacak senin için. diğerleri anası bacısı hariç, kadın...
peki o vakit yareppimmm sen niye kadını tek eşli bir ruhla, erkeği çok eşli bir ruhla yarattın? bize miydi garezin?
burda şimdi bir mantık mı var yoksa mantık hatası mı bilemedim.
