kapitalizmin olmazsa olmazlarındandır.
buna izin veren kadınları da anlamak lazımdır. nihayetinde onlar da ekmeklerinin derdindedir.
ne yani? dizlerini kırıp erlerinin dibinde mi otursunlar? *
kadının makyaj yaparak kendini "vitrine koyması", beyaz gelinlik ve ona bağlanan kurdele, zengin koca arayışı ve daha niceleri kadının kendini metalaştırmasının örnekleridir. siz ister buna erkek baskısı diyin, ister kapitalizmin ihtiyaç duyduğu/işine yarayan "şey"i metalaştırması diyin, kadının buradaki rolü yadsınamaz.
kadının metalaştırılması; fi tarihinden itibaren eşya gibi alınıp satılması yoluyla olurdu. şimdi de kadının alın teri, onun cinselliği üzerinden yararlanılarak, alınır satılır hale geldi.
Kadının görevi cilalı taş devrinden beri çocuk yetiştirmek, yemek pişirmek, ev çevirmek olduğu için kadın edebiyatçı, felsefeci, düşünür sayısı çok azdır.
Saçı uzun olanın aklının kısa olması zorunluluğunun yanında, kıçına başına, makyajına ayırdığı vakti kafasının içine ayırmadığı için kadının çapı yoktur. Peki kadın ne yapıyor?.. kendi kendini metalaştırıyor. kendine bir erkeğin onu nasıl hoş bulacağını düşünerek bakıyor. göğsünü beğenmez değiştirir, kalçasını beğenmez değiştirir, vajinasını beğenmez hop daraltır vs. gider
kadını metalaştıran biraz siyasi biraz ekonomik olacak ama sanayi devrimiyle birlikte kapitalizm ve kadınların iş hayatına katılmaları oldu. kadın çalıştıkça, üretime katıldıkça evin dışındaki sınırlarını aştı. kadının kadınlığıyla anılması ve kademe katetmesi ilk çağlardan beri süregelen bir şey olduğundan, sanayi devrimi ve kapitalizm bunu daha da katladı ve günümüzdeki seks objesi, kullanıma müsait kadın konumuna geldi.