kendi kendime ilk söylediğimde, kendimi çağımızın filozoflarından biri gibi hissetmeme sebep olan, ağır, dolu, sağlam, taş gibi bir temele sahip iddiadır. açıklaması ise son derece yalın ve basittir; bir kadın bir şeye inanmak istiyorsa kendi kendini telkin ederek inandırır, sizin onu kandırmanıza gerek yoktur. bu sebeptendir kocasının kendini aldattığını bile bile bununla yüzleşmeyen kadınların çokluğu. çünkü o kadınlar kendilerini kandırmayı başarmışlardır, erkeğin bir şey yapmasına gerek yoktur.
neden kadın kendini kandırmayı seçer? neden bir kere olsun erkeğin kendini kandırmasına izin vermez? neden yalan da olsa bahanelerini dinlemek istemez? cevabı basit ego; göz göre göre yalanlara maruz kalıp ardından da mecburiyetten durumunu kabullenmektense, kendi kendini kandırarak ne erkeğe kendi kendini tatmin şansını verir ne de kendini aşağılatır.
kadın-erkek arasında sıfır ayrımcılık olana kadar bu böyle sürecek, kadını kandırmaya gerek kalmayacak, o kendini kandıracak, hayat devam edecek.
resmen sosyal bir yaraya parmak basmış gibi hissediyorum kendimi.