erkek kısmının, erkek kısmının patlama noktasına erişmeden önce yaşadığı andır. mesela ben normalde medeni, uygar, çağdaş, kadın haklarına saygılı bir erkeğim. amma iş o noktaya gelince içimdeki hayvan ortaya çıkıyor. dişi familyasından gördüğüm herkese ve hatta hey şeye orada batırmak ve işimi görmek istiyom. muhtaç hissediyorum kadın tenine ve kokusuna. döl terliyorum yapış yapış. dudaklarım da kurudu halbuki şöyle bulsam kana kana somurtacağım bir çift dudak ne de güzel olurdu diye düşünüyorum. bu hissiyat bir yandan beni üzerken ve günah işliyorum diye korkuturken, diğer yandan mesud olmak, sevmek ve sevilmek benim de hakkım değil mi? değil mi ama? diye düşünüp gene bakıyorum bayanların o ayıp yerlerine, heyecanlanıyorum ve işimi bir şekilde görmeye çalışıyorum. patlama anını bir kaç salise uzatıyor bu çelişki netekim. şikayetçi olamıyciğim yine de bu durumdan.
bir kez o vajinanın tadına bakan erkek için, eroin çeken bir adamın eroinsiz kalması gibi bir durumdur. belli bir raddeden sonra iş abazalığa dökülür ve olur olmadık insanları yatakta düşünürsünüz. bu durum geçtiğinde kendinizden nefret etmenize neden olur bu düşünceler.
hayat her zaman seks değildir önermesi eşliğinde uzun süreli kadınlılığın * da cinsel tatmin aşaması haricinde bir sürü sorun,sıkıntı ve başağrısı getireceği gerçeği ile birlikte değerlendirlmesi gereken hede.
(bkz: ayrılık, insanların kendi yalnızlıklarını özlemesidir)
kadınsızlığın değil de çok iyi anlaşabileceğin karşı bir cinsin olmayışı tak eder insanın canına.
bazen sıkılırsın, lan dersin, olsa , yanımda dursa.konuşmasa, sadece baksa.
işte o an kadınsızlık değildir cana tak eden, derdini paylaşacak birinin olmayışıdır.