güce sahip olanın hükümran olması; lafta, ilkel kavimlerin ve vahşi doğanın bir kuralı gibi görülse de realitede en medeni toplumlarda dahi geçerliliğini sürdürmektedir.
misalen,
2009-2013 yılları arasında, ingiltere'nin muhtelif bölgelerinde belirlenen 12 polis karakolundaki veriler değerlendirilerek bir dizi istatistiki çalışma gerçekleştirilmiş. bu çalışmaları dayanak alarak hazırlanan resmi rapor; tehdit, kaçırma, asit saldırıları, dayak, zorla evlendirme, yaralama ve cinayet gibi yalnızca kadına yönelik suçlarda olay sayısının 1945'den 2823'e çıktığını gösteriyor. yani, 4 yıl içerisinde yüzde 45'in üzerinde bir artış gerçekleşmiş ki inanılır gibi değil!
aynı periyotta, ingiltere'de sürekli şiddet gören kadınların sayısı ise 938'den 1381'e çıkmış. yani bu hususta da aynı oranda bir artış söz konusu.
yetkililerin belirttiğine göre bu rakamlar, gerçek rakamların en fazla dörtte biri. belirtildiğine göre; bu tür olayların çoğu, tıpkı bizde olduğu gibi aile mahremiyeti kapsamında değerlendirilip resmi şikayette bulunulmuyormuş.
hal böyle iken, ingiliz toplumunun vahşi ve ilkel bir topluma dönüşmekte olduğunu iddia edemeyeceğimize göre, güce sahip olanın hükümran olmasını kabulleneceğiz demektir.
tartışılması gereken, suç olan** kadının şiddet görmesi değil, kadına şiddet gösterilmesidir.
bu bağlamda; kadına şiddet gösterilmesinin sebebi, az gelişmiş bir zekâ ve kadını ikinci sınıf insan gibi gösteren bir yetiştiriliş tarzının kokteyli içinde olmaktır.
beyniyle uzuvları arasında bağlantı kuramayan adam diye geçinenlerin kendilerinde bu hakkı görmesidir.
onlara göre çok konuşan kadını, hata yapan kadını, kendilerinden ayrılan kadını dövebilir ya da öldürebilirler.
azıcık düşünmeye uğraşsalar çekip gitmenin kendileri adına daha zararsız bir eylem olduğunun farkına varırlar ama yoook illa ego tatmin edecek ya adamcağızlar(!) o yüzden de kadın döverler/öldürürler.
kadına şiddet tamamen fiziksel gücün hayvanca dürtülerle kullanılmasının sonucudur.
kim ne derse desin bitmeyecektir de.
toplumdaki algının çürümüşlüğündendir. cahillik, fiziksel zayıflık vs. nedenleri sıralmak mümkün ama en başta gelen sebeblerden biride kadınların ekonomik bağımsızlığının olmaması. bununla beraber kadın, dayak olayını kanıksayınca durum cinayete kadar gidiyor.
hiç bir sebep kadına el kaldırmayı haklı göstermez. kadına el kaldıranların erkekliğinden bile şüphe edilir. (bence erkek bile değiller) hatta erkek adam, delikanlı adam kadına el kaldırmaz. o eli kadınını savunmak için, ona kol kanat germek için kullanır. eşini döven erkek için efendimiz bile kıyamet gününde ondan davacı olacağım demişken, günümüz türkiye'sinde hala böyle olayların olabildiğini görmek, belli bir seviyeye ulaşamadığımızı kanıtlar nitelikte değil midir?
ataerkil düzenin erkeklere verdikleri yetkiler. yasalar tarafından yetersiz cezaların verilmesi. kadınların yine ataerkil düzen sayesinde kamusal alandan uzaklaştırılması sonucu kendilerini erkeğe bağımlı olarak hissetmeleri.
ya öf illa feminist söylemlerde bulunduracaksınız insanı. peki, bunu siz istediniz.
öncelikle işi şiddet boyutunda ele alacak olursak; dünya üzerindeki hiçbir canlı, şiddeti ya da benzer bir eğilimi hak edecek herhangi bir eylemde bulunmaz. bulunduğu eylemlerin hiçbiri, sizin kadına şiddet gösterebileceğiniz anlamına gelmez zaten. böyle bi hakkınız yok yani. karınız sizi aldatsa da, yüzünüze baka baka küfür de etse, çocuklarınızı aç da bıraksa bu sizin kadını dövebileceğiniz manasına gelmez. afedersiniz düzeltiyorum; bu sizin kadını dövebileceğiniz manasına gelmemelidir.
bu memlekette hala kocasına 'senden boşanmak istiyorum' dedi diye öldürülen kadınlar var. şiddetin bu boyutunu aklınız alabiliyor mu sizin? ama şimdiki nesil bu konuda sahiden bilinçli. hayatıma giren hiçbir adamdan fiziksel bir baskı görmedim. imasında dahi bulunsa saniyesinde adamdan uzaklaşacak bilgi ve akla sahibim.
kadınlarımız 'ben maço erkek severim ya' tanımlamasını bir kere daha gözden geçirmeli. zira siz bu adama maço diyorsunuz ama bu bildiğin maganda tatlım.
cok konusmalari. melek subasi gibi kadinlar var bu ulkede. her ne kadar gucsuze vurmak yigitlik olmasa da "la bi susar misin" deyince susmayan karilar da var.