Nedense hep söylenilen fakat iş pratiğe geldiğinde ''o işler öyle olmuyor'' denilen durumdur. Kadınlar sözde zeki erkeklerden hoşlanır, pratikte ise kendilerine acı çektiren erkeklerden.
post modern çağın batıl inançlarından biri.
kadınlar güvenilir bulmadıkları ve kontrol edemiyecekleri ya da kendilerini kontrol ettirerek kontrol edemiyecekleri hiç bir erkekten ve dahi başkaca da hiçbir şeyden hoşlanmazlar.
evet erkeklerini bakkaldan 250 gram kaşar alır gibi tadarak ve kalitesine göre seçerler ama hiçbir zaman fazla pahalı bir yatırım yapmazlar.
kendi kontrollerinin dışında hızla akıp giden bir zihin onları aşırı derecede rahatsız eder.
belki de sırf bu nedenle yatakta en çok soruyu soran taraf kadın iken erkek sırtını dönüp rahatça yatabilir.
kadınların içgüdüsel davranışlarından biridir kanımca.neden diye düşünürsek ,bir çok kadının ciddi ilişkilerde maceradan ziyade gelecek güvencesi aradığını görürüz.şu soruları kendimize sorup cevaplayacak olursak;
Soru : güvence neyle sağlanır?
Cevap: parayla.
Soru : para nedir?
Cevap: başarının ödülü.
Soru : başarı neyi gerektirir?
Cevap: önce zeka sonra biraz da şans.
Şöyle ki, bomboş, ne dediğini bilmez, iki lafı bir araya getiremeyen bir erkekten, bu saydığım özelliklere haiz olmayan bir kadın zaten hoşlanmaz.
Gel gör ki, gönül de ona güzel geleni seviyor. Bu olağanüstü yakışıklı olsun demek değil. Biraz huy, biraz zeka kırıntısı, biraz kaş gözle tutuyor hamur.
Aşk kimya mı, biyoloji mi, matematik mi, felsefe mi bilinmez ama hiçbir şey olmasa da bazen bir şeyler oluyor.
Sapyoseksüel erkek diyoruz biz ona. Ve bence kadınlar kendilerinde fark etmedikleri davranışı duyguları fark ettiren onları kendilerine anlatan ve küçük detayları en güzel biçimde anlatan erkeklerden hoşlanıyor.