size karşı aslında pençeleri ve kan kokusu varsa bu yaratıkların, bu, onları aslında sadece sevgiyle sakinleştireceğiniz manasını taşır ve bu, hayatın bir olgusudur. her zaman bu şekilde deva bulmaz.
her şeye kırılıyor, trip atıyorlar. belli bir süre sonra çekilmez oluyorlar. geçmişlerine dönüp baksınlar şu üç günlük dünya da o kadar çok şeye kırılmışlardır ki. onları çekenlere yazık.
degeri yok, hepimiz zalimiz sanki yasama amacimiz erkeklere iskence etmekmis gibi, varligimizin nedeni ya kolelikmis ya da gereksizmisiz gibi bi muamele goruyoruz. devamli bi siniflandirma. hic dusunmeden soylenen basmakalip o kadar cok yargi var ki kisiyi bilmeden kadinlari kucuk goren biri haline getiren.
kadinlar soyledir, kadinlar boyledir.
kadinlar ille de sevgi istemez. saygi ister. saygi olmadan sevginin de bi anlami yok cunku. devamli asagilanilan, tipki erkeklerde oldugu gibi bi bedene hapsedilmis ruhlar, saygi gormuyosa sevgi neye yarar ki?
kadini farkli kilan bedeni mi sadece?
eger oyle degilse, olay tamamen ruhla alakaliysa ne diye kadin diye cezalandirilirlar ki?
olay kadin bedenine sigdirilmis ruh o zaman. en buyuk kirginligimiz bu iste. kadin bedeninde yasayan ruha bicilen deger.