Sıcaktan diyenlere gerçekten şaşırıyorum. Dediğinize kendiniz inanabiliyor musunuz acaba?
izmir'de yaşıyorum. Bilen bilir sıcağı fena bir memleket ama pantolon tişört yahut dizde ince bir elbise giyip dolaşmaya müsait yine de. Memeleri ve kıçı meydana salmadan da yazı geçirebiliyoruz. Ama yok, insanın içinden açıp saçmak gelince demek ki, güneş bahane teşhir şahane.
Teşhircileri ayıplarken peçelileri bir kenara ayırmak da olmaz. Toplumun şu iki sivri ucu yok olup gitse de biz de pantolon tişörtcü team olarak huzura ersek.
ulan kalkın ve bir tek kez olsun boy aynasında kendinize bir bakın.
monitöre değil lan dingil,
kalkta ta git boy aynasında kendine bir bak.
iyi bak lan.
dallama.
ne görüyorsun daracık bir kısa kollu tişört mü lan o üstündeki.
atlet gimemişsin.
görünen gögüs uçların mı ?
ooo allah versin daracık kotu çekmişsin.
daşşakları sermişşsin orta yere.
dön bakalım bir de kalçalarının endamını görelim.
maşşallah sendeki de göt değil lenger.
şimdi kim teşhirci lan,
siz mi kadınlar mı ?
ayrımcılığı ve cinsiyetçiliği binlerce yıldır bir halt sanan soytarılar.
tükenin.
Kadın olarak doğmak,erkeklerin mülkiyetinde olan özel,çevrelenmiş bir yerde doğmak demektir...
Kadın,olduğu ve yaptığı her şeyi gözlemlemek zorundadır. Erkeklere nasıl göründüğü,onun yaşamında başarı sayılan şey açısından son derece önemlidir.Kendi varlığını algılayışı, kendisi olarak bir başkası tarafından beğenilme duygusuyla tamamlanır. Erkekler kadınlara karşı belli bir tutum edinmeden önce onları gözlerler...
Erkekler davrandıkları gibi kadınlarsa göründükleri gibidirler.Erkekler kadınları seyrederler. Kadınlarsa seyredilişlerini seyrederler. Bu durum yalnız erkeklerle kadınlar arasındaki ilişkileri değil, kadınların kendileriyle ilişkilerini de belirler.Kadının içindeki gözlemci erkek, gözlenense kadındır.Böylece kadın kendisini bir nesneye-özellikle görsel bir nesneye- seyirlik bir şeye dönüştürmüş olur.