şimdi insanların anlamadığı bir şey var: evet, bir kadın bir erkeğin ter kokusundan etkilenebilir (ya da tam tersi, erkek kadının ter kokusundan etkilenebilir). ama herkes, herkesin ter kokusundan etkilenmez. dahası, modern dünyada, parfümlerin ve deodorantların olduğu çağda, artık insanın kendi ten kokusuna çok rakip çıkmıştır. dolayısıyla günümüzde bu durum yavaş yavaş yok olmakta.
koku, kendimize en uygun eşi seçmemizi sağlar. dolayısıyla bir kişinin ter kokusundan etkilenmemizin ilk şartı, o kişiyle uyumlu hormonlar salgılamamızdır. bu da her zaman olmaz.
ayrıyeten, ter kokusu artık pislikle özdeşleştirildiği için, eğer uyumlu hormon salgılamıyorsanız, karşı taraf için bir eksi bile olabilir.
artık çeşit çeşit parfümler var. 500 liralık, 1000 liralık, içinde kadınlarda afrodizyak etkisi yaratan, geyiğin midesinin bilmem neresinden yapılan. bunların olduğu dünyada, terimizin içinde olan hormonlarımızın kokusu çok geri kalmaya başladı maalesef. zaten koku alma duyumuz da eskisine göre köreldi.
sonuç: evet tahrik olunur normal şartlar altında, ama kapitalist düzenin sunduğu parfüm ve deodorant endüstrisi sağ olsun, bu realite günden güne, hızlı bir şekilde yok olmaktadır.
Cinsel ilişki sırasında koltukaltı bezlerinde üretilen salgı, hava sıcaklığının yarattığı salgıdan tamamen farklı ve kadın ve erkeklerde farklı kimyasal yapılarda oluşuyor.
yani, bütün günün leş gibi burun direği kokan terin kokusu değildir.
testosteron kokusu kadınların gerçekten hoşuna gider. bu kanıtlanmış bir gerçektir. fakat güzel gelmesi için bağışıklık sisteminin kadından uzak olması lazım.
ter sanılanın aksine kokan bir atık değildir sadece bekleyince koku yapar, yani bekleyip de kokmayan ne var?
belki hepimiz unuttuk ama bilinç altımızda hala aktif olan birbirimizi tanıma yöntemlerimiz var.
koku var başlıkta belirtildiği gibi, kıllı olmak var mesela sağlıklı olmak demekti, kılların azsa hastadır bu, bundan eş olmaz refleksi olurdu, bunlar gibi örnek verebileceğim pek çok şey var unutuldu tabi hepsi daha da unutulmaya devam ediyor. kokular engelleniyor, kıllar kesiliyor. sosyal ağlardan tanışıp hiç birbirini canlı kanlı görmeden evlenmeye karar verenler var. geri dönüşü olmayan bir evredeyiz.
o yüzden kimse kimseyi tanımıyor, boşanmaların, şiddetin kaynağı budur belki de, neyse konu başka yerlere gidiyor yine çok konuştum susayım.