kadınların ellerinde olmadan yaptıkları eylemdir, alışkanlıklarıdır. bu alışkanlıktan vaz geçilmesi de genel anlamda mümkün değildir. erkekler tarafından anlaşılamayacak bir durumdur. zira bir erkek hayatının belki de hiç bir döneminde, o şiddetle birine aşık olmayacaktır.
aziz augustinus'un öğretisinden yola çıkarsak, aşkın ölçüsü öçüsüz sevmektir'e inanan kadınlardır. kadınlardır diyorum dikkat, çünkü genellemesi imkansız bir önermedir bu.
hastalıklı aynı zamanda tehlikeli ruh halidir. bir erkeğe tapınma derecesinde aşık olmak!.. onu hayatının merkezine oturtmak! her iki taraf içinde ilişkiyi çekilmez hale getirme durumudur. dillere pelesenk olmuş bir deyişle "herşeyin azı karar çoğu zarar"dır. zaten aşkın doğası gereği duygular en uçlarda seyretmekteyken;
aşk gibi olağanüstü bir duyguyu yaşarkan ekstra tapınmaya gerek yok...