kadınların "bir kadın herşeyi yapabilir hatta erkeklerden de iyi yapar yeterki istesin" cümlesi arkasına saklanarak hem kendilerini hemde erkekleri kandırmalarıdır.
tarih boyunca hep hazır yiyici ketegorisinde olan kadınların alıştıkları düzenin bir parçası olmadıklarını ısrarla ispat etmeye çalışmaları sırasında ortaya çıkar genellikle bu durumun gerçekliği. madem kadın herşeyi yapabiliyor peki neden ülkemizdeki kadınların neredeyse tamamına yakını zengin koca bulup elini eteğini herşeyden çekip, üstüne birde çocuk doğurup hayatının sonuna kadar erkek bireyin eve getirdiği lokmalarla beslenip göt büyütmenin planını yapıyor ?
iki açıklaması olabilir bu durumun. birincisi kadınlar çocuk dogurup, yemek yapıp, çamaşır yıkamaktan vs. başka bir işe yaramıyorlar ve bu durumun farkındalar. farkında oldukları bu durumun yaşları ilerledikçe açığa çıkmaması için bir an evvel mümkünse zengin bir koca bulup hayatta kalabilmek için gerekli olan tüm ihtiyaçları ona yükleyip tasasız ve dertsiz bir hayat sürmeye çalışmaları.
ikincisi ise aslında erkeklerin yaptıkları şeylerin tamamını iddia ettikleri gibi yapabiliyor olmaları ama buna gerek duymayarak erkeğin egemen gücünün altına saklanıp yeri geldiğinde ise " biz istesek herşeyi yaparız yeterki isteyelim" gibi komik ve saçma bir söylemle hayat maratonundaki zorlu görevden kendilerini ayıklamaları durumudur.
her iki şekilde de kadınların yaptıkları bu davranışın yenilir yutulur bir tarafı yoktur. erkeklerin bu duruma ses çıkarmadan kaderlerine razı olmalarının tek sebebi ise, toplumumuzdaki klasik aile yapısının önemi ve mahalle baskısından başka birşey değildir. bir tabu haline gelmiş olan "erkek evine bakar ekmek getirir, kadın da ona karılık yapar" söylemi yüzünden kadınlar hayat zorlugu, ekmek parası, gelecek tasası, ileriye dönük planlama vs. gibi şeylerin hiç birini kafalarına takmazlar. ellerinde 2 gr vajina sayesinde palyaçoya çevirebildkleri enayi erkekler varken neden bunları dert etsinlerki ?