bugün

günümüzde büyük fitne içinde olan ümmet-i muhammed'e ikazımdır.

kadınlar erkeklerin kendilerine olan düşkünlüğünü, bu yaratılışı ve yaratıldıkları fıtratı resmen reddetmektedir. hepsi olmasada büyük çoğunluğu bu rezil düşüncededir. çünküleri ise kadın ve erkeğin eşit yaratılışı. evet kadın ve erkek eşittir lakin allah birini diğerine üstün kılar. erkeği kadına üstün kılıp reislik vermiştir. erkeği kadından daha güçlü yaratmış, kadını da erkeğe eş yaratmıştır. dünyadaki bütün erkek canlılar dişilerine ilgi ve alaka duyar aynı şekilde dişilerde erkeklere.

lakin rabbimizin ayette bizlere "(özellikle) kadınların bizlere çekici kılındığını" bildirmesi erkeklerin kadınlar karşısındaki zayıflığını belirtmektedir.

aşağıdaki ayet ve hadislerde durum apaçık belirtilmiştir. allah ayetlerini açıklamış, resulu de olması gerektiği şekilde uygulamıştır. buna ragmen dar giyinip, erkeklere cezbedici ve tahrik edici yerlerini gösteren, erkekleri kışkırtacak şekilde giyinen bütün mümineler çok büyük bir günah işlemektedirler.

ramazan aylarında teravihe giden erkekler fark etmiştir. namaza gelen bacılarımız kardeşlerimiz olması gerektiği şekilde kapalıdırlar. çünkü öyle olmasa namaz kılamazlardı. işte sen rabbinin huzuruna nasıl çıkıyorduysan insanların arasına da öyle çıkmalısın.

sırf namaz için kapanmakta büyük bir ikiyüzlülüktür. bu kadınların hayasızlığı, iffetsizliği, edepsizliği ve ahlaksızlığıdır. bu tür kadınlar kızlar insanı ceheneme sürükler. onlar burada sözleriyle ve bahaneleriyle haklı olduklarını sanıyorlar. fakat o gün geldiğinde allah'ın bizleri tekrar dirilttiği günde yüzleri kapkara şekilde cehenneme atılacaklardır.

zulümleriniz yanınıza kar kalır sanıyorsanız merak etmeyin. kusursuz adalet sahibi olan el-adl olan rabbim yaptıklarınızın cezasını verecek ve siz kısacık dünya için sonsuz sınırsız hayatınızı çöpe attığınızla kalacaksınız.

tahrik edici şekilde giyinip tahrik olmayın demek, büyük cahilliktir. bu kızların kendilerinden haberleri yok malesef. fıtratlarını ve allah'ın ayetlerini yalanlamak bu dedikleri. allah beni bu şekilde yaratmış ve bildirmiş. fakat o diyor ki ben allah'ın bana vermiş olduğu bu duyguyu kendimden atacağım. buna gücüm yeter mi ?! herhangi birimizin yeter mi ?!

hadi aranızda gücü yeten varsa değiştirsin. ihtiyaclarını misal. uyku uyumasın hiç uyumadan yaşayabilsin.

tahrik olamamak bir hastalıktır. cinsellik allah'ın lütfudur. kullarını bununla sınamaktadır. hem üresinler diye hemde emrettiği şekilde yapıp yapmayacakları, sabredip etmeyecekleri vb. vs. durumları hep birer sınavdır.

kadınların çoğu bu sınavı kaybedecektir.

kadınlar öyle bir yaratıktır ki, kocaları peygamber olsa dahi ihanet edebilirler. örnekleri mevcut.

Allah inkar edenlere, Nuh'un karısı ile Lut'un karısını misal verdi. Onlar, kullarımızdan iki salih kişinin nikahında iken onlara hainlik ettiler: Kocaları Allah'tan gelen hiçbir şeyi onlardan savamadı. Bu iki kadına: "Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin!" denildi.

bunları yazma amacım kendilerine çeki düzen vermeleri. zira dünyayı erkekler, erkekleri kadınlar yönetir. kadınlar kendileri iyi olurlarsa, erkeği doğrultabilirler. aranızda hiçbir kız kadın yoktur ki istemediği bir erkekle herhangi bir durumu yaşamaya devam etsin. misal kadının rızası olmadan yapılan cinsel ilişki tecavüzdür büyük günahtır.

kadınlar onlar kendilerini bozdukca dünya daha boktan bir yer olacak cünkü erkekler kadınları elde edebilmek için onların seviyesine inecek onların istedikleri durumlara girecek.

şu videoyu da bir izleyin lütfen.

http://alkislarlayasiyoru...uzerindeki-carpici-etkisi

peki neden ibret almıyorlar ?! çünkü dünyaya kaptırdılar kendilerini. ahiret ve ölüm, hesap ve ceza günü onlar için düşünülesi şeyler değil. anca bayramda, cenazede felen allah'ı hatırlarlar yada başlarına bir bela geldiği zaman. onun haricinde onun lütuflarına şükretmeleri gerektiği yerde nankörlük yapar dururlar. bütün hain ve nankörler allah sevgisinden uzak kalacaktır.

allah'ın gazabı, azabı, laneti ve cezası iki dünyada da erkekleri azdırıcı, cezbedici, kışkırtıcı, tahrik edici şekilde giyinen, böyle davranış, hal, hareket ve durumda olan kadın ve kızların üzerine olsun ! amiiinnnn.

"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, dışarı çıkarken üstlerine cilbablarını alsınlar. Bu, onların tanınmasını ve bundan dolayı incitilmemelerini sağlar. Allah, Gafûrdur, Rahîmdir." (Ahzab, 33/59).

"Mümin kadınlara da şöyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Zinet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır. Baş örtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Zinet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah'a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin umduğunuza nail olasınız." (Nûr, 24/31).

"Ay halinden kesilmiş ve evlenme için ümidi kalmamış olan yaşlı kadınlar zinet yerlerini erkeklere göstermemek şartıyla dış elbiselerini bırakmalarında onlar için bir günah yoktur. Bununla birlikte yine de sakınmaları kendileri için daha hayırlıdır." (Nûr, 24/60).

Hz. Âişe (R.anhâ)'dan nakledilen;

"Allah Teâlâ erginlik çağına ulaşan kadının namazını başörtüsüz kabul etmez." (ibn Mace, Tahâre, 132; Tirmizî, Salât, 160) hadisi saçları da kapsamına alır.

Usame b.Zeyd (r.a) nakletti. Dedi ki:

“Resulüllah (s.a.v) Dihye’tül- Kelbi’nin kendisine hediye ettiği mısır kumaşlarından sık dokunmuş bir elbiseyi bana giydirdi, ben de onu hanımıma giydirdim. Resulüllah (s.a.v) daha sonra bana sordu: ne oldu Mısırdan gelen elbiseyi giymiyorsun? Dedim ki, ey Allah’ın Resulü ben onu hanımıma giydirdim. Resulüllah (s.a.v) buyurdu ki, altına pijama türünden bir şey giymesini ona emreyle. Çünkü ben o elbisenin kemiklerinin hacmini belli etmesinden korkuyorum.” (Ahmet b. Hambel)

Ibn-i Abbas (r.anhuma)’dan dediki:

“Resulüllah (s.a.v) kadınlardan erkeklere benzeyenlere, erkeklereden de kadınlara benzeyenlere lanet etti.” (Buhari nr:5751, ebu Davut nr:4098, Ahmet b.Hambel nr:3149, Nesei nr:9161)

“Ümmetimin son dönemlerinde bir takım adamlar olacaktır. Erkekler gibi eğerlerin (bineklerin) üzerine binip cami kapılarına ineceklerdir. Hanımları ise giyinik uryandır, (giyinik çıplaktır), başları üzerinde arık deve hörgücü gibisi vardır. Onalara lanet edin. Zira onlar lanet olunmuşlardır.” (Ahmet b.Hambel - müsned nr.6786, Ibn-i Hibban sahih nr:5655-7347)

Hz. Âişe'den rivâyete göre, bir gün Hz. Ebû Bekir'in kızı Esmâ ince bir elbise ile Allah Resulunun huzuruna girmişti. Resulullah (s.a.s) ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu:

"Ey Esma! Şüphesiz kadın erginlik çagına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir." Hz. Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti." (Ebu Davûd, Libâs, 31). "Allah Teâlâ ergin kadının namazını başörtüsüz kabul etmez" (ibn Mâce, Tahâre, 132; Tirmizî, Salât, 160; Ahmed b. Hanbel, IV, 151, 218, 259).

"Erkeğin avret yeri göbeği ile diz kapağı arasıdır." (Ahmed b. Hanbel, II/187). "Diz kapağı avret yerindendir." (Zeylai, Nasbu'r-Raye, I, 297).

Sahih-i Müslim'de Ebû Hüreyre (r.a.} tarafından bir rivayette Peygamberimiz (s.a.s), giyindiği halde açık olan, yani ince ve şeffaf elbise ile dolaşan kadınların Cehennemlik olduklarını, Cennetin kokusunu bile alamayacaklarını bildirirler. (Müslim, Libas.-125.)

Harbın oğlu Züheyr bana anlattı: Bize Cerir Sehl’den o da babasından o da Ebu Hureyre (r.a)’den nakletti. Ebu Hureyre (r.a) dedi ki:Resulüllah (s.a.v) şöyle buyurdu:

"Ateşlik iki sınıf insan ki ben onları henüz görmedim. Yanlarında sığır kuyruğu gibi kamcılar olup insanları onlarla döven topluluk ve biri de bir takım kadınlar topluluğudur ki bunlar giyinik, çıplaktırlar. Görenleri yoldan saptıran ve kendileri de haktan sapanlardır. Başları bir tarafa sarkan deve hörgücü gibi olacaktır. Bunlar cennete giremiyecekler. Kokusu şu kadar, şu kadar yürüme mesafesinden alındığı halde, bunlar cennetin kokusunu da bulup alamıyacaklardır." (Müslim - sahih bab: libas ve’l- zineh hadis nr.3971)

Alkame bin Ebi Alkame annesinin şöyle dediğini rivayet eder:

"Abdurrahman'ın kızı Hafsa'nın başında, saçını gösterecek şekilde ince bir başörtüsü olduğu halde Hz. Âişe'nin huzuruna girdi. Hz. Âişe başından örtüsünü alarak ikiye katladı, kalınlaştırdı." (Muvatta', Libas:4)

Hz. Ömer (r.a.) ise, cam gibi şeffaf olmasa da, giyindiği zaman altını iyice belli eden elbisenin kadınlara giydirilmemesi hususunda mü'minlere ikazda bulunmuştur. (Beyhakî. Sünen, 2:235)
kapanmıyorum. sorumluluğunu da kabul ediyorum. teşekkürler.

edit: başlığı ben hortlatmadım. yukarıdaki kaçmış.
Laik kızların anında damladığı başlık.

haklısın kardeşim, kadının kapanması gerektiğinin farkında olması için önce islamdan haberdar müslümanlar olmaları gerekir.
ama şimdi laik bir kızdan bunu beklemek ne kadar mantıklı?
boş ver abi kendini yormaya değmez.
sorumluluk da alıyorlarmış zaten.
bize ne.
kökü islamiyetten çoook öncelerine uzanan , anaerkil toplumdan ataerkil toplumlara dönüşmek için tornistan basmaya çalışan kültürlerde başlatılmış uyduruk bir geleneğin semavi dinler çağında mezopotamda'da kabul görmesinden ibarettir.

Dönemin arap kıyafetleri tasvirlere bakarsanız oldukça farklı olup günümüz arap geleneklerine göre görece yenilikçi bir giyim kuşam hali söz konusuyken muhtelif başkentlerde icat edilen yeşil kuşak fikri sonrası yeniden kodlanan ve sözde alimler/ mürşitler eliyle en ücra mezralara dahi dayatılan bu kılık kıyafetin ne dönemin ne de günümüzün realitesiyle uzaktan yakından alakası bulunmamaktadır.
Zırvalıktır. Böyle bir gereklilik yoktur ve olmayacaktır. Kapanmak ya da kapanmamak kadınların tercihine kalmış bir durumdur.