kendilerine kilo almışsın denmesini kesinlikle istemezler, yanlarındayken başka bi hatundan bahsedilmesini kesinlikle istemezler, ilgi yoğunluğunun başkasında olmasını kesinlikle istemezler.
oldukca az sayida olan istenmeyen zamazingolardir. bu az sayidaki zamazingolarin en magdur, en hakki yenilen, en ihtiyac sahibi, en dolu dolu gozlerle bakabileni, en yurek burkani, en boynu bukuk kalani, en bi seysi icin; (bkz: ben)
kötü kokan erkeği kesinlikle istemezler. pek çoğunun da parfüm kokusu istemediği de çok kez kayıtlara geçmiştir. keza ten ve ter kokusu çok daha çekici gelir. tabii kasıt üç günlük ter değil, yenisi, tazesi. çünkü eğer feromon olayımız körelmemişse kesinlikle o ter içinde mevcuttur.
ten uyumu denilen hedenin gerçekliğine de en mantıklı cevaptır zaar.
kendisini beyinden öte, tek vücut olarak gören bir erkek,
aşkı hayatın bahşettiği kutsal bir şölen yerine, 1 gecede fütursuzca tüketen erkek,
kadın futboldan anlamaz, araba kullanamaz, tek bildiği makyaj-alış veriş-dedikodu-yemek-çocuk yapmak diyen zihniyet,
duygusal dünyasını kabul etmekte zorlanan bir çevre,
kendisine has olan 'kadınlığı' din ve töre kurbanı etmeye çalışan toplum,
şiddet,
kendi ayakları üzerinde durabileceklerine inanamayan alaycı bakışlar,
benliklerine saygısızlık istemezler!!
istedikleri ise çok basit: saygı, sevgi, aşk, ilgi. tıpkı erkekler gibi, tıpkı her insan gibi.
ne istemez diye düşünmek yerine, neyi istemez hale getirdim acaba ben onu diye kendi kendine sorulunca anlamı derunileşip, daha manidar bir soru formatı olacağına inandığım, niyet okuyucu sözcük topluluğudur. kadınlar ne ister cümlesi ise aynen bunun karşısında yer almakla beraber, "ne ister?" yada "ne istemez?" sorularından hangisinin ergonomik olduğu ise kadınından kadınına değişiklik gösterir derim ben.
