Çünkü feminatörler her bana ne kadar karşı çıksa da kadın ve erkek eşit değildir. Lütfen olaya komunizm mantığı ile yaklaşıp kadın ve erkeği eşit görmeyin. Kadın ve erkek arasında fiziksel durumdan ruhsal duruma tıptan ikili ilişkilere kadar envai çeşit fark vardır. Öncelikle kadının güçlü erkek seçmel istemesi onun fıtratından doğasından gelen bir özellik. Nitekim Allah erkeği daha güçlü yaratmış ve hemen akabinde erkeğe de kadınını koruma ve kollama yükümlülüğü vermiş. GünümÜzde teknolojinin gelişmesi sonucu fiziksel güce duyulan ihtiyacın azalması sonucunda her ne kadar kadın ve erkek arasında ki fark aZalsa bile bu içgüdü halen kadın ve erkeğin iç dünyasında mevcut. En basidinden güya kendisinin korumaya ihtiyaxı olmadığunı iddia eden feminatör kadın bile tercihini uzun boylu kaslı zengin ağırbaşlı adam gibi adamlar arasından yapıyor. Her ne kadar bu iç güdü inkar edilse de aslında her birimizin iç dünyasında var ve biz bunu bir şekilde yaşantımızda belli olaylar vakalar veya duygular halindd dışa vuruyoruz.
Bazı kadınlar bu iç güdünün ataerkil toplumun dayatması olduğunu iddia ediyor. Emin olun onlar bile gavat sahiplenmeyen kıskanmayan erkek ile. sahiplenen koruyucu bir erkek arasında tereddütte kalsalar ağırbaşlı koruyucu sahiplenici erkeği tercih edeceklerdir. aslında bütün kadınlar korunma iç güdüsünü hayatın belli evrelerinde dışavuruyorlar. Fakat bir kısmı daha modern daha avrupalı daha çağdaş görünmek ve güçlü olduğunu göstermek adına fransadan gelecek kararları dört gözle bekliyorlar. Yazık yazık valla yazık.
para, yakışıklılık... hayır, bunlar etkilemez dersek allah çarpar. o toplara girmeden bunları orana vuracak olursak, yakışıklılık %10, para %30 dur. geriye %60 kaldı. ki bu bir ilişki için aslında yürütücü güç. bu da mizaç ve kişilik oluyor. iki dakikada matematiğe vurdum adsfsf. güçlü kadın, güçlü erkek ister. buradaki güç kadın için güzelliği olabilir, kariyeri olabilir, entelektüel birikimi olabilir ki bizim ülkemizde güzellik daha ağırlıklı görülür. yani güzel olması tercih edilme sebebidir, ortalama bir zekaya da sahipse şahane. ama erkek için yetmez işte bu. dünya yakışıklısı olsan, ne iş yaptığın, ne kadar para kazandığın, ne bildiğin, neler yapabildiğin önemlidir.
kadınlar güçsüzdür ve her zaman kendilerini güvende hissettirecek bir liman ararlar. kadınların gözünde güç; boyla, kiloyla, ya da parayla ölçülmez. bir erkeğin yanında korku ve şüphe duymuyorsa o güçlüdür.
tuttuğunu koparmak, sözünün adamı olmak, maddi imkanları yerinde olmak, az konuşmak ve kariyer adamı olmak gücün en önemli belirtileridir. kas-omuz göğüs hikaye bence.
kadınların toyluk dönemlerinde erkek eşittir güç formulüne inandığı düşünülürse o dönem için geçerli bir önerme olabilir, ancak kendi gücünün farkına vardığı dönemdeki bir kadınsa bunun bir geçerliliği kalmamıştır...
Her ne olursa olsun kadın da doğa kurallarına uyar. kalbi ne kadar sadece sevebileceği birini istese de o yine de güçlü erkekleri düşünür. bu böyle erkek nasıl çok kadınsı kadın seviyorsa kadın da erkek gibi erkek sever. (bkz: bu ülkede düşünce özgürlüğü var)
sanırım genetik miras gibi bir şey. ciddi ciddi kadınlar belli bir yaştan sonra erkeğin güçlüsünü tercih ediyor.
mesela ilk bakışta kısa olan biri uzun boyluya göre elenebiliyor. sonra omuz genişliği geliyor. yüz hatlarının şekli şemali derken maddi boyuta kadar uzanıyor.
iyi de, kadınlar duygusallık, aşk vs. derken tam olarak neden bahsediyolar acaba. içgüdesel dürtülerle hareket etmenin kalpte hiç bir karşılığı yoktur. daha çok hayvan belgesellerinde gördüğüm bu eş tercihini hayatın içinde insan doğasında görmek cidden çok enteresan.