bu durumu, 'kadınların genelinde görülen, eskileri kurcalama merakı' diye tanımlayabiliriz, müzmin bir hastalıktır, kadınlar geçmişte yediğiniz hiçbir boku unutmaz, güzel şeyleri tabii ki çok umursamazlar ama kötüler hep akıllarında kalır nedense.
hatta öyle ki, daha tanışmadan önce yaptığınız şeyler bile sizin için tehlike arz eder, bir erkek sevgilisiyle, eski sevgilisi üzerine konuşmaktan ne kadar nefret ederse, bir kadın da o kadar zevk alır, hatta anlatmanız için sizi zorlar bazen, e anlatırsınız mecbur, her şey iyi güzeldir, birkaç zaman sonra herhangi bir tartışmada hemen o gün anlattıklarınızı alıp alıp başınıza çalar, yani belden aşağı çalışırlar, bütüüüün kadınlarda vardır bu.
yani diyebiliriz ki, ben hiç kıskanç değilim diyen bir kadın, 'henüz üç yaşındaki kardeşinden bile kıskanan hakkı bulut' kadar kıskançtır aslında, yani ya böyledir, ya da gıcıklığına yapıyorlar bilemiyorum.
bilinçaltlarında öylesine saklıyorlar ki, kirli geçmişinizi, her an yüzünüze vurma potansiyeline sahipler, her an hazır ve nazırlar.
üstelik bazıları bunu eğlence haline getirmişlerdir, sizin ona olan sevginizden emindir ve bunun rahatlığıyla can sıkıntısını gidermek için, ufak bir heyecan yaşamak için tartışma başlatacak mevzuları açarlar.
ansızın, durduk yere; 'hoppalaaa bu nerden çıktı aşkım?' tepkisi vereceğiniz, dumura uğratacak sorular sorarlar.
-izzet
-efendim aşkım?
-hani biz senle tanışmadan önce bi kızla çıkmışsın ya, derya mıydı neydi, ona da doğum gününde yüzük almış mıydın?
-hoppalaaa bu nerden çıktı aşkım şimdi durup dururken?
-ya sen cevap ver, almış mıydın almamış mıydın?
-... *
bunun daha ağırını, daha acıtanını, daha dumur edenini yapanlar da çok, yataktayken soruveriyor mesela;
-onunla da böyle sevişir miydin?
-... *
yani nasıl desem, o anı çok iyi biliyorlar, içgüdüsel bir şey sanırım, bir anda bütün dünyanızı karartabiliyorlar, ben bunu şuna bağlıyorum genelde;
kadınların aradığı iki şeydir çoğu zaman, birincisi 'değer verilmek', *ikincisi 'güven'dir, yani bu ikisi hayattaki yegane hazineleridir, bunları buldukları zaman her şeylerini veriyorlar ve bu yüzden çok tedirgin oluyorlar, paranoyak oluyorlar, akıllarının ortasında ( en mutlu anlarında bile ) 'ya birgün ben de eski olursam?' kaygısı var 'ya birgün ben de onun için sıradanlaşırsam?'...
bu kaygıyı beyinlerinden atamayan sevgili kadınlarımıza seslenmek istiyorum, asla yanlış anlamayın, demek istediğim, erkekler iyi, siz kötüsünüz değil, bu çocukça bir şey olur, yani diyorum ki, mutluluk bencillikle olmaz, karşılıklı fedakarlıklarla olur ve karşılıklı fedakarlık da sevgi ve güvenle sağlanır, dolaysıyla, aklınızda bu sorular, bu kaygılar varsa güveniniz yok demektir, tek başına sevgi de bir ilişkiyi götürmez, acaba ona güvenebilir miyim? sorusu elbette sorulmalıdır mantıken ama haddini aştığı zaman, her iki tarafı da güvensizleştirir, olacağı varsa da oldurmaz.
yani bu paranoyak kaygınızı biraz olsun bastırın ve adamcağızı mal edecek tuhaf sorular sormayın, eskileri kurcalamaktan vazgeçin, olmuş bitmiş, daha neyini kurcalıyorsun?
kindarlık veya kin tutma olarak adlandırılan obsesyon belirtisi hadisedir. bu tip kadınların* bu konuda psikolojik sorunları mevcuttur. olayları içlerine atarlar ve gün geçtikçe büyütürler.
ayrıca bu kadınların yaşanmış kötü olayı hafızalarında bire bir saklama ve benzer bir olay karşısında saniyeler içinde eşleşme sağlayarak hem o gün yaşanmış olayı hem de hafızada kayıtlı kalmış ve muhtemelen karşısındaki şahsın çoktan unuttuğu olayı o kişinin başına kakıp diğer bütün kötü olaylar ile bağlantı kurmak suretiyle genelleme yeteneği vardır ki inanılmaz bir durumdur.*
erkeklerin herşeyi hasıraltı etme hastalığının sonuçlarındandır.
adam gibi tartışmayı bilmezsiniz, bi bok yediğinizde kaçıp saklanırsınız.
hiç konuşmamayı tercih edersiniz.
ondan sonra aynı saçmalıklar tekrar tekrar yaşanır.
sonra aa kadınlar kin tutuyo.
bi sorun kökünden halledilirse tekrar edilmez. ama çoğu erkek bundan bile aciz.
mümkün olsa da analarının rahmine saklansalar ve hiç çıkmasalar.
mesela sözlükle alakalı olarak şu şekilde örnekleyebiliriz;
diyelim ki, sözlükten tanışmış iki sevgili var, bunlardan biri erkek, diğeri kadın ** şu bir gerçek ki, her ikisi de, birbirlerinin bugüne dek yazdığı ne varsa hatmederler ama eskilerden sadece kadın olan kıllanır.
-geçen yıl xxxxxx zirvesinden sonra, zirvenin en güzel kızı diye entry girmişsin?
-eee, ıııı, hmmm, ya bitanem ama o geçen yıldı...
-naaptınız onunla?
-ooffff...
erkeklerin hatalı oldukları herşeyin üstünü örtme, unutturma çabasına karşılık bayan hafızasının ezici üstünlük seviyesinde olduğunu gösterir. nitekim erkekler hiç bir zaman kazanamaz.bayanın başa kalkmalarından kurtulamaz.
sözlük zirvecanlarının sözlükten sevgili yapmasına engel olanmış. tecrübe öyle diyor.
sen kalk bütün kızlara yavşa, sora içinden biriyle çık, sora o kız kıskanmasın.
hayır zaten o çıktığı kızda akıl olsa bölesiyle işi olmaz da, yapıyor bi hata demek ki.
ama yok, sevgili olmayı kız kabul ediyosa, hafızayı resetlemeli, eskiden bildiği her şeyi unutmalı.
çok komik bişimiş bu yaa. yaşasın kızlar zirvesi.
her konunun uzerini orten erkeklerin (daha halledilmeden sonuca varilmadan) sonradan ayni konunun acilmasi uzerine "hastalik" diye nitelendirdikleri durumdur. konu cozuldukten sonra kapansa boyle bir sorunla karsilasmayacaklari kesindir.
doğrudur. derin düşünülmemesi gerekir. olay sadece "en çok seni sevdim, senden güzeli yok, senden iyisini görmedim"e getirip şişmektir. egoda biter her şey. bende de vardı o hastalıklı tavır. vazgeçilince anladım gereksizliğini. ama geç oldu. şimdi serin sular gibiyim. *
kadınlara has mı bu yoksa erkekler için de mi geçerli bilinmemekte. zira ne zaman sözlüğe girip sol tarafa gözüm kaysa, eski sevgili başlıklarından geçilmiyor. gençler, adı üstünde eski. fazla kurcalamamak,takılmamak lazım.
karşılaştırmayı ve karşılaştırılmayı çok sevmelerinden kaynaklanır. daha da çok sevdikleri ise karşılaştırmalardan hep birincilikle çıkma arzusudur. bu sebeple de bir erkeğin en iyi reklamını başka kadın yapar. tercih edilmek özellikle de başka kadın varken tercih edilmek kadınlar için herhangi bir afrodizyaktan çok çok daha etkili bir uyarıcıdır.
öte yandan erkekler ise karşılaştırılmaktan korkarlar. bu sebeple namus diye bekaret diye kavramlar var.
kimisi kendisi kurtulamamıstır senin de öyle olduğunu sanır. malum, işi kendinden bilir kişi. kimisinin de canı sıkılıyordur. eğlenir senin o ıkınan tıkanan hallerinle. (bkz: erkeklerin düştüğü komik durumlar) yapmamalı tabii. çok ayıp bir şey. ben hiç tasvip etmiyorum. yazık günah hem. çok kınıyıorum. olucak bir şey değil. insanlık dışı bir hareket. çok fena çok. bak sinirlendim.