ben: ''yerimden kalkabilir misin acaba, orada ben oturuyorum biliyorsun.''
kız: ''siktir ol git lan buradan; seni pislik, mağara adamı, bir bayana bu şekilde davranmaya utanmıyor musun, katıksız orospu çocuğu?!''
ben: ''lan!''
bu: babaa bana para lazim.
B: ne kadar?
Bu: gönlünden ne koparsa baboş.
B: (5 tl verir) al.
Bu: bu ne ya anca otobus parasi bu!
B: al amk al. (amk demedi de tabii)
Gösterip de vermemek, günde on kere aramak, en sevdiği dostunu eleştirmek, üstüne düşmek, her şeye ağlamak , esprilerine gülmemek, eski kız arkadaşıyla daldA geçmek, ne konuştuğunun farkında olmadığını söylemek, o konuşurken onu hiç dinlememek, her fırsatta '' ben demedim mi ? '' demek, her şeyi baş ağrınıza yüklemek ...
k:bugün yemekhanede o kadar güzel yemekler yedim ki.
e:ne güzel.(sırıtarak)
sessizlik..
k:bugün yemekhanede çok güzel yemekler yedim diyorum sende ne güzel diyosun.
e:ne demem gerekiyordu ki? (anlamayarak)
k:mesela ne yedin diyebilirdin?
e:ne yediğini merak etmiyorum ki hem anlatırsan canım çeker(gülerek)
k:işte seninle bu yüzden hiç konuşamıyoruz. ben sana bir şey söylüyorum sen cevap vermeye bile tenezzül etmiyorsun. ne var yani ne yedin diye sorsan ölür müsün de bik bik de bik bik.
ampır ampır konuştu durdu saatlerce.
'gerçekten mi?' kalıbını sürekli kullanmaları.
k: aşkım beni seviyor musun?
e: tabikide hayatım, o nasıl soru.
k: gerçekten mi?
e: (allah belanı versin)...
Bence en gıcığı adamın mantıklı mantıksız her önerisine "Tabi canım sen ne dersen" deyip, arkasından bin türlü atraksiyonla tam tersini yapandır. Hatta daha da gıcığı bunu adamın kendi fikriymiş gibi yedirendir. Bu durumda zavallı adam "Allah allah ben ne ara" nidasıyla çayıra, bayıra bırakılmış gibi dolanıp durur.
beni nekadar seviyosun?yok yok sen beni sevmiyosun..ben ölsem ne yaparsın?kalk canım sıkıldı benim gezmeye gidelim..hatun -benim canım şey istedi -ne istedi be adam.-sey işte be anlasana..-töbe töbe gece gece çocuklar uyuyo yat zıbar.gelde uyu moral bozucu hadiselerin bi kısmı...
90 dakikalık standart * bir maçta ortalama 10 kere heyecanlı ataklar olur. bu atakların biri;
"samet aldı topu, soldan ilerliyor. kafasını kaldırdı. müthiş bir ortaaa, inanılmaz bir şut ve top önce kaleciden sonra direkten sekiyor yok böyle bir şey sayın seyirciler"
hakikaten yok böyle bir şey. iki kere önümden geçiliyor ve birinde topu kaleci tokatlıyor ikincide ise top direğe çarpıyor. tesadüf diyor ve geçiyorum, ne yapalım...
yüzde doksanı trafiktedir: tem yolunda, sol şeritte 60'la gitmek * park yerinde iki araçlık yere park etmek * sokakta karşılıklı geçmeye çalışırken en imkansız yerde durup sizin geçmenizi beklemek. otoparkta şoför kapınıza sıfır yanaşıp * arabanıza binmek için kırk türlü maymunluk yaptırmak vs vs. yüzde 10'u zaten bilirsiniz: evden 2 saat çıkamamak, huşu içinde tuvalete girip tam sigara yakmışken kapıya dikilmeleri, tv'de heyecanla maç seyrederken vırt zırt önünüzden geçmeleri tam beklediğiniz haberi seyrederken yada gol olduğunda kanalı yanlışlıkla değiştirip panikle o kanal hariç etraftaki bütün kanalları bulmaları ve ortalığın a.q'ları... ama onlarsız da olmuyor işte ulen!
+kapris yapmak
+naz yapmak
+sen beni sevmiyorsun kuruntularına girmek
+ağlamak
+"neden" soru kelimesini sürekli kullanmak
+mesaj çekip 2 dakika sonra cevap gelmediği taktirde tekrar mesaj çekmek. Örneğin:
"nerdesin?"
"neden cevap vermiyorsun"
"kiminlesin sen"
"vay çok sağol demek takmıyorsun artık!" vb.
+eski sevgilinin telefonlarına ya da mesajlarına cevap vermek
+eski sevgilini savunmak **