kadınlar akıllıdır. onlarla uğraşmamak gereklidir.
kadının biri bir gün golf oynarken topu ormana kaçmış. topunu aramaya koyulmuş ve tuzağa yakalanmış.
bir kurbağa görmüş.
kurbağa ona,beni bu tuzaktan kurtarırsan,
sana 3 dilek hakkı tanıyacağım.
kadın onu kurtarmış, kurbağa da teşekkür ederim,
ama sana dileklerinle ilgili bir koşulu söylemeyi unuttum.
ne dilersen dile,
kocan 10 kat iyisine veya fazlasına sahip olacak!
kadın tamam demiş.
ilk dilek olarak dünyadaki en güzel kadını olmak istemiş.
kurbağa onu uyarmış,bu dilek,
senin kocanı da dünyanın en yakışıklı adamı
yapacak ve kadınlar onun başına üşüşecek
kadın,
bu önemli değil, çünkü ben en güzel kadın olacağım,
onun gözü benden başkasını görmeyecek.
dünyadaki en güzel kadın olmuş.
ikinci dilek olarak, dünyadaki en zengin kadın olmak istemiş.
kurbağa da,
bu kocanı dünyadaki en zengin adam yapacak,
senden de 10 kat zengin olacak
demiş. kadın,
bu da önemli değil, çünkü benim olan onun,
onun olan da benimdir,
dünyadaki en zengin kadın oluvermiş.
kurbağa, üçüncü dileğini sorduğunda, kadın
hafif bir kalp krizi geçirmek istiyorum demiş*
bu hikayeden çıkarılacak ders:
erkeğin akılsıza yattığı çoğu olayın aslında kadınlar tarafından anlaşılması, ancak anlaşılmamış gibi davranılması durumudur ve hem zeka hem de akıl baz alındığında doğru olan önermedir. *
ayrıca osmanlı'da harvard vardı da, evlere haremlere tıkılan kızlarımız mı okumadı ayol.
ÖRNEKLERi FAZLACA MEVCUTTUR !!
BUNU ZEKA iLE DE BiRLEŞTiRiNCE; BERABERiNDE MUHTEŞEM KURNAZLIKLAR DA ÇIKAR ORTAYA!!
iŞTE BU ÖRNEKTE OLDUĞU GiBi;
GERÇEK BiR HiKAYE...
Davanın böylesi...
Avukat Orhan Azizoğlu hukuki bir olayı nakletti...
Olay gercek...
Bantlardan, tutanaklardan, karar ve zabıtlardan geçilmeyen şu günlerde mahkeme salonuna bir keyif penceresi açmaya yardımcı oluyor.
Bir akşam tiyatrodan çıkmış iki erkek arkadaş yolda yürürlerken Önlerinde iyi giyinmiş, şık ve alımlı bir hanımın yürüdüğünü farkederler. Erkeklerden birisi diğerine dönerek,
"Bu hanimla Bir gece gecirmeye 500 dolar veririm" der.
Bu sözleri işiten genç hanım başını çevirir ve
"Teklifinizi Kabul ediyorum" der.
Teklifi yapan erkekle hanım beraberce genç ve çekici kadının evine gidip hemen yatağın yolunu bulurlar.
Ertesi sabah apartmanı terkederken, Adam kadına 250 dolar verir. Hanim pazarlık bakiyesi parayı ister ve "250 dolar daha vermezseniz sizi dava ederim" der.
Adam güler, "Bunu nasıl ve hangi esaslara göre yapacağınızı görmek isterdim" deyip apartmanı terkeder.
Ertesi gün mahkemeden gelen celp pusulası adamı şaşırtmış. Hemen avukatına gidip olayı detaylarıyla anlatmış.
Avukat, "Bu esaslara istinaden aleyhine bir karar alınabileceğini sanmıyorum. Ancak davanın nasıl sunulup savunulacağını doğrusu pek merak ediyorum" diye mutalaa vermiş...
Dava başlamış ve on soruşturmadan sonra hanımın avukatı mahkemeye dava konusunu asağıdaki şekilde arzetmiş:
"Muhterem hakim beyefendi, muvekkilem, bu hanimefendi, itina ile yetiştirilip çimlerle örtülü bahçe niteliğinde bir gayrimenkule sahip bulunmaktadır. Bu arazi parcasını belli bir süre için davalı beyefendiye 500 dolar karşılığında kiralamıştır...
Davalı gayrimenkulu kira amacına uygun olarak kullanmış ve kira müddeti sonunda tahliye ederken kira bedelinin yarısı olan 250 doları ödememiştir. Kira tutarı yüksek bir bedel değildir, kaldı ki kiralanan yer özel ve yasal bir bölgedir. Dileğimiz adaletin yerine gelmesi ve davalının müvekkileme anlaşmanin bakiyesi olan meblağı ödemesidir."
Davalının avukatı bu beklenmedik savunma karşışında şaşırmış fakat bir avukat olarak işin enteresanlığından haz duymuş ve hemen daha önce hazırladığı savunmasını kenara koyarak davayı şöyle savunmuş:
Muhterem hakim beyefendi, müvekkilim bu genç beyefendinin, bu genç hanımdan sahibi olduğu gayrimenkulü bir süre için kiraladığı doğrudur ve müvekkilim bu anlaşmadan son derece memnun kalmıştır. Bununla beraber müvekkilim arazide bir kuyu bulmuş ve kuyuyu örgü taşlarıyla donatmış, kuyuya boru indirmiş ve pompa yerleştirmiştir. Bütün bu uğraşların işçilik masraflarını müvekkilim üstlenmiştir. inancımıza göre bütün bu arazi geliştirme çalışmaları ödenmeyen meblağı karşılayacağından aleyhimize açılan davanın düşmesini talep ediyoruz."
Genç hanımın avukatı tekrar söz almış:
"Muhterem hakim bey, müvekkilem, davalının beyan ettigi gibi arazi üzerinde bir kuyu bulunduğunu ve gerekli gelişmeleri yaptığını kabul ediyor ve herhangi bir itirazda da bulunmuyor. Ancak ;
Bahis konusu kuyu zaten arazide mevcuttu ve kuyu olmasaydı davalı muhtemelen bu araziyi kiralamayacaktı...
Ayrıca arazi tahliye edildiğinde davalı söz konusu ettiği taşları, boruyu ve pompayı sökerek beraberinde götürmüştür. Bu bakımdan davamızda ısrar ediyor ve vereceğiniz kararın adalete uygun olmasını diliyoruz."
doğru bir düşüncedir. kadın beyni ile erkek beyni çok farklıdır. kadınlar daha duygusal, daha ince, daha narin, daha geniş düşünürler. erkekler ise sadece aklı bir yerdedir bel altındadır başkada bir şey bilmezler. ayrıca daha dan dundurlar, daha düz düşünürler.
dünyaca ünlü bilim insanları arasında kadınların sayıca az oluşu, erkeklerin fiziksel egemenliğini kadının her koşulda geri planda kalmasını sağlayacak şekilde kullanmasından kaynaklanır.dünyaca ünlü bilim adamlarında türklerin sayısı da çok az. o zaman türkler daha aptaldır sonucu mu çıkar? elbette hayır.başlığı açanın bilimsel bir çalışması var mıdır ki böyle bir iddia ortaya atıyor merak konusudur.türkiyede artık birçok kadının adından sözettirecek çalışmaları var ayrıca.
maalesef ki dogru olmayan önermedir.hikayenin gerçeginde de bunu acikca görebiliyoruz.
kadının biri bir gün golf oynarken topu ormana kaçmış. topunu aramaya koyulmuş ve tuzağa yakalanmış.
bir kurbağa görmüş.
kurbağa ona,beni bu tuzaktan kurtarırsan,
sana 3 dilek hakkı tanıyacağım.
kadın onu kurtarmış, kurbağa da teşekkür ederim,
ama sana dileklerinle ilgili bir koşulu söylemeyi unuttum.
ne dilersen dile,
kocan 10 kat iyisine veya fazlasına sahip olacak!
kadın tamam demiş.
ilk dilek olarak dünyadaki en güzel kadını olmak istemiş.
kurbağa onu uyarmış,bu dilek,
senin kocanı da dünyanın en yakışıklı adamı
yapacak ve kadınlar onun başına üşüşecek
kadın,
bu önemli değil, çünkü ben en güzel kadın olacağım,
onun gözü benden başkasını görmeyecek.
dünyadaki en güzel kadın olmuş.
ikinci dilek olarak, dünyadaki en zengin kadın olmak istemiş.
kurbağa da,
bu kocanı dünyadaki en zengin adam yapacak,
senden de 10 kat zengin olacak
demiş. kadın,
bu da önemli değil, çünkü benim olan onun,
onun olan da benimdir,
dünyadaki en zengin kadın oluvermiş.
kurbağa, üçüncü dileğini sorduğunda, kadın
hafif bir kalp krizi geçirmek istiyorum demiş
kurbaga kadının son dilegini de yerine getirdikten sonra,
hafif bir kalp krizinin onda biri kadar olan,
ufak bir sok titremeden sonra adam, acı bir telefonla karısının hastahanede olgudunu ögrenmis
ve maalesef hastahanede acı bir haberle,
karısını kaybettigini ögrenmis.
sonuctan anlaşılabileceği üzere,
doğrudur. sonuna kadar savunduğum gerçektir ayrıca. mesela bir erkek yalan söyleyemez çünkü o kadar zeki değildir. ama çok da yalan söylerler orası ayrı. kadınlar öyle mi konuyu evirip çevirip başka hale sokarlar ve ortaya süper ötesi bi yalan çıkar. tabi yalancıdırlar demiyorum ama bizi zor durumdan kurtarıcak zekamız erkeklerden daha yüksek.
peşin edit: muhtemelen bu entrym egoist erkeklerin eksilerine maruz kalıcaktır ama olsun sizin eksileriniz kadınların zeki olduğu gerçeğini değiştirmez. hahahaha