duyguları ile oynandığını anladığında; bu işin kahramanı olan karaktersiz yaratık. naçizane tavsiyem mümkün olduğunca gözüne gözükmeyin. aslında mümkünse sonsuza kadar yanına uğramayın bi zahmet. hayat garantiniz için daha kesin çözüm olacaktır...
toz bezi.
eğer bu ellerine geçerse, evde pazar gününüzü sessiz sakin yaşıyorken, birden temizlik yapma telaşına kapılır kadınlar. toz beziyle sağı solu silmeyle başlayan bu aktivite; bardak çanak sesleri, elektrik süpürgesi uğultusu ve bilimum versiyonlarla pazar gününüzü zehir eder.
her türlü savaş aleti bu kadınların elinden uzak olmalı efenim. düşünsenize terliği bile kafanıza fırlatan birinin eline tabanca geçtiğini. allah korusun.
hic kuskusuz kredi karti.....ev birdenbire hic ilintisiz bir sürü tabak canak, masa sehpayla dolar. n´oldugunu anlamazsin bile. hele bir de dalgin bir adamsan, bir gün tras olurken gözün banyodaki tras takiminin durdugu sehpaya takilir, bir bakarsin o sehpa senin bildigin sehpa degildir. "ulan n´oluyoruz?" diye evde bir kesif turu atarsin ki, aaa, evdeki tek degisiklik sadece sehpa degildir,koltuklarin yastiklari degismistir, yemek odasindaki bir sürü iviz zivir degismistir (ama degisiklik minimal görünmektedir, ilk bakista göze carpmamaktadir)... hanim kahvalti hazirliyordur, gidip sorarsin, "begendin mi?" diye sorar, begendin mi...ulan sunu bastan sorsana..ben simdi begenmedim desem ne degisecek...
hicbir sey konusulmaz, büyük paralar harcanmis olmasina ragmen ses cikartilmaz... yalniz, usulca, uzun zamandir kullanilmadan, o belirli yerinde uykuda oldugu sanilan kredi karti, yoklanir. tabii, yerinde yoktur..."caniiiim" diye seslenilir, hanim mutluluk icinde "evet " der, "su bizim kredi kartina ihtiyacim olcak, verebilir misin, yerinde yok ,ihtiyacin oldu herhalde" dersin, kös kös cikartir verir.
kredi kartini onun ulasamayacagi bir yere kaldirirsin. ve evdeki degisikliklerin envanter listesi konusunda bilgilendirilmek icin, uygun bir zaman dilimini beklemeye baslarsin...