cidden anlaması en güç sebeplerden biri.buradan bütün kızlara sesleniyorum nedir sizin efendi erkek istememe nedeniniz. bir dediğinizi 2 etmez sizi zor durumda bırakmaz aşkına sadıktır ama duyan kim.ayrıca buradan serseri piç erkekelere de sesleniyorum sürekli sevgili değiştirmek yorucu olmuyormu kardeşim birazda meydanları efendi erkeklere bırakın aaaaa
Bu da bayanlar hakkındaki başka gizemlerden biri olsa gerek. Tam anlayamasam da erişilmez ya da zor olan çekicidir mantığı falan yürütülüyor herhalde. Lise de kız arkadaşlarımın çoğunun sevgilisi serseri, işsiz güçsüz, okulu bırakmış tiplerdi. Birisi dolmuş şoförü, öteki tostçu, bir diğeri de hiç bir iş yapmayan biriydi. Bu insanlar çok kötü insanlar değillerdi. Ama çizgileri belliydi ve gelecek için uygun olmadıkları belliydi. Nitekim, hiç biri uzun sürmedi. O kızlar da efendi tipler ile evlendi. Şimdi düşünüyorum da o zaman ki yaşıtı olan erkeklerin belki de cinsel anlamda sümsük davranacaklarını düşünüp daha bir maceraya hazır tiplere yöneliyorlardır belki de. Bir de komik bir anısı var bende... Okulun en serserilerinden biri olan arkadaşım vardı; Kıray. Serseri ama acaip kral bir çocuktu ve son derecede popüler bir herifti. Sadece kızlar arasında değil, erkekler arasında da seveni çoktu. (Cinsel anlamda demek istemedim laan) Neyse, okulun az buçuk güzel, fırlama, erkekleri birbirine düşüren kızlarından biri olan Gül'ü birgün yolda gördük. Kıray ile tanışmıyordu. Tanıştırınca acaip bozuldu. Meğer ablamız herkes "Kıray şöyle, kıray böyle" deyince kafayı takmış buna. madem bu denli popüler ben bununla çıkayım bari falan demiş ama ismi yanlış anlayınca. Üst sınıfların en denyo elemanlarından Koray ile takılmış 1 ay kadar. Hatta bu karşılaşmamız sırasında çıkıyorlardı daha. Bize de kendi söyledi üstelik. Bir güldük, bir güldük sormayın. Yani davranış bilimlerinde buna snobizm deniyor sanırım. Herkesin istediği biriyle çıkmak, herkesin gitmek istediği yere gitmek anlamına gelen karşılığı var. Böyle ihtimaller de mevcut olmasına rağmen başlık altına en güzel yazıları bayanların yazması gerekir.
yeni nesilde moda olan bir davranış. bence bu tercihte bulunan kızlara bakıp oradan yorum yapmak doğru tespit yapmamızı sağlar. bu tipleri seçen kızlar genelde kaşar olur aklı oynaşta olur.
lost'ki sawyer karakteri hırtın tekidir, diğer karakterler ise zahiren efendi, uyumlu kişilerdir. fakat kadınlar sawyer karakterine bayılmaktadırlar, bunda sawyer'ın yakışıklılığının etkisi olduğu kadar serseriliğinin de payı büyüktür.
niye kızlar böyle yaparlar peki?
çünkü kadın güvenin yanında heyecan da arar. hafif strese girince hemen çanta, saç, giysi, ev dekorasyonu vb değişikliğine gider mesela. efendi adam akşam olunca pijamasını giyer, akıllı uslu evinde oturur, kadın onu kaybetmez çünkü zaten alıcısı pek yoktur. fakat serserinin albenisi vardır, her türlü değişikliğe açıktır.
kadın bekletilmekten hoşlanmaz, serseri beklemekten hoşlanmaz. efendi adam kadını 1 saat bekler, bana mısın demez. serseri ise geç gider, erken döner. kadın aradığında uykulu bir ses tonuyla telefonu açıp "uyuyakalmışım" diyebilir. kredisi boldur, kafası kızınca gemileri yakar gider. kadın zaten melankolik bir canlı olduğu için serserinin hıyarlıklarını kadın arkadaşlarıyla buluştuğunda anlatmaya bayılır. kadında kendi dertlerini anlatma isteği yüksektir. serseri zaten kadını dert fıçısı yapar.
güvenli bir aile, güzel çocuklar, sadık bir eş kadının hayalidir. serseri de bunları sağlayabilir ama azıcık gerzek göründüğü için biraz sıkıntılı olur. kadın mizaç gereği çok özgür olamadığı için özgürlüğü içten içe sever. serseri adam özgür adamdır, keyfine düşkündür. istemeye istemeye çiçek alıp gülümsemez, çiçek aldığında cidden çiçek almayı istemiştir. güldüğünde samimidir, gülümsemesi yalansızdır. kadın "güven" mefhumunun içinde barınan "dürüstlük" baareminin hastasıdır, serseri dürüsttür, çünkü yalan dolanla vakit kaybetmez; o vakti uyuyarak geçirir.
kadının özgürlük merakı serseride cevap bulur. serseri sağı solu belli olmayan adamdır. efendici adam ise trafik lambası gibidir, ne vakit ne ışık yakacağı bellidir. kadın durağanlığı sevmez, efendi adam 7'sinde neyse 70'inde odur; kadın buna kıl olur. efendi adamın eşinde kıllanma olur.
erkeğin serseri olduğu bir evlilikte kadın da serseriyse o eve girilmez, evi pislik götürür çünkü. paspal olduklarından kiracılarsa zor ev bulurlar. o evde su bile içilmez.
serseri sevilen adamdır, her ortamın sevilir. efendi adam iyidir hoştur fakat muhabbeti insana her zaman keyif vermez. efendi efendi 10 saat oturulmaz, ama kahkahayla 10 saat 10 dakika gibi gelir * serseri komiktir, çünkü hayata bakışı kendisi gibidir. kadına ilgiliymiş gibi davranmak için 100 tane soru sormaz, onun yerine espri yapar.
kadın kontrol sever, herşeyi kontrol etmek ister. serseri adamı hayatta kontrol edemez, mecbur serseriye tabi olur. serseride kontrol diye birşey bulunmadığı için kadın kontrolsüz bir gidişata kendini bırakır. heyecan, tutku, değişiklik filan yollarından eksik olmaz.
kadın sürprizlere bayılır. serseri adam sürprizlerin adamıdır. en umulmadık anda bir jest yapıp kadını mest edebilir. efendi adamın sürprizi de efendidir, ondan gelecek sürpriz 10 km öteden bellidir. sürpriz dediğin şak diye vuku bulur, efendi adamdan şak diye ses çıkmaz.
o nedenle kadınlar için en ideal adam doğan görünümlü şahin modundaki efendi-serseri modelidir. gerektiğinde efendi, gerektiğinde serseri olabilen erkek makbuldür.
ergenlik çağlarında evet bu tercih oldukça gelişmiştir. nedeni ise o yaşlarda gençliğin kanı daha delidir, taşkınlık hat safhadadır, pek mantıklı düşünülmesi beklenemez, serseri tiplerle evden kaçmalar da yine bu yaşlardadır, hayat adrenalinden ibaret ve kavgadan yeni çıkan erkek kişinin:
- eyvallah güzelim bu kavgalar bitecek, sen beni bu karakol kapısında bekledin ya, çadırda da yaşarsın benimle biliyorum .
derken kız kişinin:
-hayat çadır da daha heyecanlı olabilir, sen yanımda ol yeter gülüm ölüme gideriz bee demesiyle devam edip gider.
e tabi yaş kemale erdikçe aşırı kıskanç ya da serseri erkekle hiçbir yere varılamayacağı idrak edilir ve annelerimizin dedigi gibi 'aşk karın doyurmaz evladım' cümlesi oturmaya başlamıştır düşüncelerin merkezine. yavaş yavaş daha bi devlet memuru tipli adamlar ilgi çekmeye başlar ki birden akla dank etmiştir. bu ses artık olgunlaşmanın ve gerçek anlamda evlilik yaşının geldiğinin sesidir...
ne elbiseler gördüm içinde insan yok, nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok... *
bu doğru.
ama şöyle de bi gerçek var ki, çok eğlenceli olmasa da hoş sohbet, her zaman olmasa da ara sıra dağıtacak, şımarıp, şımartacak, güldürürken düşündürmeye kasmayacak efendi bir erkeğe rastlamak zor. kaldı ki her efendi erkeğin evlenilecek erkek olduğu da doğru değil. ve her efendi erkeğin evlenmek istediği de. yani efendilik bunlarla belirlenebilecek bir şey değil. piç derken de tam olarak ne kastediliyor anlamadım. kadınları kandıran, kullanan, aldatan ya da bak ben piçimdir ona göre güzelim diyerek dürüstlüğe yeltenenler mi? hangi kadın bilerek böyle bir şeyi kabul eder ki. acı çekmeyi istemek bence sadece rahatsız insanların işi.
hem eğlenceli, hem olgun, hem ahlaklı, hem yakışıklı, hem dürüst, aldığı sorumluluğu başarı ile yerine getirebilen, çevresiyle iyi geçinen, güvenilir ve çalışkan, sevgi dolu adam vardı da biz mi iç ettik?
''piçlerin çocukları olmaz.
piçler, aşık oldukları kadınların kendilerini kurtaracaklarını düşünür. oysa hiçbir kadın dünyaya bir piçi kurtarmak için gelmemiştir.
.....
piçlerin cinsel hayatı düzensizdir.
piçlerin bedenleri ve akılları, diğer insanlarınkilerin aksine nasırlaşmaz. onların nasırlaşan tek yerleri ruhlarıdır.
piçler sadece kendi aşklarına saygı duyarlar. en yakın dostlarının kadınlarına dil ve el uzatabilirler. bu durumda piç tabii ki suçlu, ancak piçlik meşrudur.
.....
neden? diye sormaz. 'neden' sorusu piçliği yok eder.''
'hatunların piç tercihi' genellemesi üzerine; piç tanımını, hakan günday'ın diliyle alıntı yapmak istedim.
nitekim bu genellemeyi doğru kabul edersek, hatunların içgüdüsel fantazilerini gözler önüne seriyoruz.
'benim için; ıııhhh.... saygılı olsun, efendi olsun, ıhhh, yani iyi bir insan olsun, beni korusun... ıhhh, ben böyle bir erkek isterim'
işte bu KOSKOCA BiR YALAN!
piçliğinden değil, acı çekmek istemekten değil, üzülmek&aldatılmak istemek hiç değil.
şebekliklerinden abi, evet sizin piç dediğiniz o grup çok eğlenceli oluyo.
bıcır bıcır konuşuyo, espri yapıyo, eğlendiriyo... hayat güzel geçiyo onunla.
edebiyat yapmıyo, siyaset yapmıyo, gerektiği yerde ciddi olduğu da oluyo ama genel olarak geyik yaptığı için siz sadece bu yönünü görüyosunuz.
bazen öyle duygusal oluyo ki, öyle içleniyo ki, öyle acı çekiyo ki görsen inanmazsın, görsen piç değil sanırsın...
kıskançlık kokan iddia.
erkeklerin "hanım hanımcık, evlenmeden olmaz, annem göster ama elletme dedi, evden okula - okuldan eve" tipindeki kız yerine "dönjem ben sana, bana ferrari alsana berkcan, bu akşam nerde kopcaz, nerde akşam orda sabah" kız tercihi ile doğru orantılıdır.