hiçbir şey yapamazlar. bi gün çok az. bi günde hiçbir halt yiyemez. "doğru düzgün kullanmayı" bile öğrenemez. bizim karaköy´e yollanan tayfaya - ki onların doğduklarından beri çükleri var- bi sorcaksın, bana derhal hak verirsin. belki bi fotoğrafını çeker. ya da bi kız arkadaşına gider "aaaa nermin ben de çük çıktı, bana bi kere versene" der ve böylece erkeklerin ıstırabını birdenbire anlayıverir. çünkü o "kadim dostu" nermin, büyük ihtimalle "aaaa canım ne şeker şey, gel al, senden mi değerli?"...demeyecektir. bizim kız, "nermin" in şimdiye kadar hiç tanımadığı "triplere girdiğini" kaydececektir. belki o olur, başkaca da bi durum olmaz.
tahrik olduklarında kendilerinden bağımsız hareket eden ve büyüyen bir şeyi önlerinde hissetmenin verdiği hissiyata şaşkınlıkla karışık hayran olurlardı sanırım.
ilk yapacakları şey ayakta işemektir. en merak ettiğimiz, özendiğimiz şey bu çünkü çükle alakalı. (bu arada dikkat ettiysen, çaktırmadan dişi olduğumu da belirtmiş oldum. hınzır mıyım neyim kız?)
daha sonrasında ise, derhal 31 çekeceklerdir. şimdi bi düşündüm de, kesin çavuşu tokatlardım ben yani.
kuvvetle muhtemel tüm "keşke erkek olsaydım" diyen dişiler seks yapma çabasına da düşeceklerdir akabinde. ama sonra göreceklerdir ki, hiçbir kız kendilerine vermiyo. öyle iki komiklik yapayım, az çapkın bakayım, çüküm de var zatenle bitmiyo iş. bunu öğrenecekler. sonra belki anlarlar da erkek milletini lan. empati olur.
ben olsam, kesin fortlama da yapardım ama. sırf iki sürttürmeyle ne anladıklarını idrak edebilmek için. dişiyken insan bunun mantığını kavrayamıyo çünkü.