bugün

Yüksek ahlak seviyesi yüksek biliş düzeyi getirir evet. Fakat yüksek biliş seviyesi her zaman yüksek ahlak düzeyi getirmiyor ne yazık ki.

Nietzsche bile olsa sevilmemiş bir erkek sevilmemiş bir erkektir.
buğday da basit bir bitkidir, nefes almak basit bir eylemdir, uyumak basittir, sıçmak basittir. onlarsız da olacak kadar değersizdirler ve bir önemleri yoktur diyorsanız uzak dursun o zaman bütün erkekler bütün kadınlardan. bu kadar basit bir varlığı ne kadar çok ciddiye alıyorsunuz, hakkında yazıp, çizip duruyorsunuz yüzyıllardır. Şahsen ben bu kadar sığ bulduğum bir şeyi ne kafama takarım, ne ciddiye alırım, ne de evime alırım.
tam aksine ya. çok yakın bir kız arkadaşımla , 6 ay sonra niye çok yakınız diye aramıza mesafe koydu. anlamak çok güç
bir gerçek. tabi ki tüm kadınları kapsamıyor bu(özellikle belli bir yaşa gelen kadınları), ama gençlik çağında olan veya iş hayatıyla çok bir alakası olmayan tüm kadınların boş yaşadığı su götürmez bi gerçek. şimdi kimse “vay efendim şöyle de böyle, feminizm kardeşim kadın hakları vs.” dırdırlamasın. burda anti-feminist bir yaklaşım sergilemiyorum. ama kusura bakmayın sevgili kadın kardeşlerim, büyük çoğunluğunuz boşsunuz.

şimdi şu konuda anlaşalım, yeni nesil kızlarımızın büyük çoğunluğu herhangi bir gelecek kaygısı taşımıyor. taşıyanlar da sadece inek gibi ders çalışan tipler. starbucks’ta kahvenizi yudumlarken ayşe’nin emreyle nasıl seviştiğini 5 saat konuşursunuz, ama konu daha ciddi ve güncel meselelere gelince kenara çekilip instagramda kaybolursunuz. siyaset yok, bilim yok, spor sadece squat bilgisinden ibaret, mesleki bir bilgi ve girişim yok, ilerde ne yapacağınıza dair bir fikriniz bile yok. varsa yoksa dedikodu, varsa yoksa goygoy. karşınızdakine bir şeyler katmayı geç, onu da dibe çekiyorsunuz. sosyal medya için yaşar olmuşsunuz.

belli bir yaşa gelmiş kadınlarımız hayat konusunda tecrübeli ve teknolojiden biraz uzak, haliyle aptalca yaşama modasına ayak uydurmuyorlar fakat yeni nesil kadınlarımıza aynısını söyleyemeyeceğim. tamam bomboş yaşayan it kopuk erkekler de var haklısınız, ama sizin yanınızda sayıca çok az. kabul edelim, boş yaşıyorsunuz, bomboşsunuz.

bi de dünyanın en aptalca meselelerini kafaya takıp beraber olduğu insanı canından bezdirmek de sizin marifetleriniz aranızda. cv’leriniz mükemmel gerçekten.
basit bir düşünceden çıkmış tespittir. evet.
basit diyon böyleler, ya bir de karmaşık olsalardı allah etmeye.
Senin gibi olmasında..!
Haklılık payı yüksek savdır.

Gelişime kapalı her beyin körelmeye mahkumdur. Beklentileri kısık tutup, koca evinde ömür devirmeye niyetlenen kiz çocuklarından kreatif doğumlar bekleyemezsiniz.

Öğretiler, ananeler kız çocuklarını kocasına-ailesine yaraşır şekilde(!) Büyütme adına kapattıkça kapatıp, dar bir alanda terbiyelemeye uğraşıyorlar. Bu, onların dış dünya ile iletişimini kendi kendilerine kesmesine sebebiyet veriyor.

Televizyonlarda bile kadınlar sadece kocalarına/erkeklerine sahip çıkmak adına türlü entrikalar çevirirken belli ediyorlar kıvrak zekalarını. Evet, sadece entrika ve kuyu kazmak, eldekini elde tutmak, daha iyisine sahip olmak için gayrimeşru vuruşların sahipleri kadınlar oluyor kitap ya da tv görsel yayın yapan her üründe.

Küçücük kız çocuklarına yazılan "Pamuk prenses" masalında bile:

"kıvrak zekalı üvey annesi tarafından uyutulan bir genç kızın öylece uykuya dalması, hayatını tekrar kazanması için bir erkeğin şefkatine, sevgisine, dokunuşuna ihtiyacı olduğu" öğretiliyor.
Bir derinliği olmayan, yüzeysel, zayıf, cahil, kırılgan, saf hatta düpedüz aptal falan olmaları. Pimpiriklilik maksimum, öz güven sıfır, isteklerin, minnetlerin sonu yok. Bir de kendilerini dev aynasında görmüyorlar mı hahaha tam komedi.