Kadinlarin acilara dayanma kapasitesinin yuksek oluşundandır. Ve erkeklere göre daha politiktirler. Ev de , hatta yatarken gizli gizli ağlayıp sokağa çıkarken hic birşey olmamış gibi süslenip, süslenip çıkarlar. Normal zaman da kendine dikkat etmeyen kadin bir ilişkiden çıkınca daha özenli olur. Kadınlar için hayat bir savaştır ve yenildiklerini kolay kolay kabullenmezler. Doğum acısı çeken, hayatı boyunca hep ayakta durmak, erkek egemen toplumda ayakta durmak zorunda olan kadin için aşk acısı hayatın olağan durumlarındandır. Intihar aklina bile gelmez. Gelmişse bunun sebebi bir erkek değildir. Bu fikirler de gecenin bu vaktinde kadınlara atip tutan ergen kardeşlerime bir rehber olur umarım.
aşk acısı 13 ile 25 yaşları arasında cinsiyet ayrımı olmaksızın bazı insanlar tarafından tecrübe edilebilir. ama bu yaş aralığının dışında kalan zamanlarda bir insandan aşk acısı çekmesini bekliyorsanız yanılırsınız.
john nash'in ilk söylediği durum oluyor, hepimiz isteyince yani arz-talep dengesi olmayınca kız da en iyi teklife gidiyor. aslında birbirimizin yolunu kesiyoruz... aşk acısı ise lisede kaldı...
yine kadınlara bok atmak için açılmış bir başlık. bırakın bu işleri ya. bu hayatta sadece erkekler aşk acısı çekebilir. biz kadınlar asla böyle şeyler yaşamayız. bizim kalbimiz yok zaten. bu arada işte yedekte o kadar erkek var aşık olamazlar diyen arkadaşlara söylüyorum. aşkın olduğu yerde yedek vb. kelimelerin adı geçmez. eğer geçiyorsa aşık olmamıştır. o yüzden bok atmayın. kendiniz iyi bir bok olun öyle konuşun.
