kadınların atlatamayacağı aşk acısı olmaması

entry15 galeri0
    1.
  1. kadınlar ne kadar naif ve duygusal dursalarda,yumuşak kalplerinin altında birer amazon kadını barındırırlar. o yüzdendirki acılara karşı erkek kişilerinden çok daha dayanıklıdırlar.nice acılar,nice hayal kırıkları gelir geçer yine dik dururuz yine dik dururuz.
    4 ...
  2. 2.
  3. külliyen yalandır. erkeklerle kıyaslanırsa bu işi erkeklerin daha kolay becerdiği apaçık ortadadır.
    0 ...
  4. 3.
  5. bilimsel olarak açıklanmış bir durumu söylüyorum (hayır bu kez isviçreli bilimadamları değil) kadınlar ağlayıp, dertleşip unutup başka birine kolayca bağlanabilirken erkeğin güçlü durma isteği, içine atması vs. onu depresyona sokuyor..

    aynı piskoloğun dediğine göre kadınların acısı ortalama 2 hafta sürerken erkeklerinki bünyeye göre 6 ayı bulabiliyor! böyle vakalarda yardım alınması gerektiğide dipnot olarak belirtilmiş..

    (bkz: bi kadına değer mi usta)
    (bkz: erkekler ağlamaz)
    1 ...
  6. 4.
  7. kesinlikle yalan, yanlış tespittir.

    kız geberiyor efendim, yüz vermiyorum. *
    0 ...
  8. 5.
  9. aslında gerçek bir aşk ise yaşanılan kadın erkek farketmez,o acı içinizde kalır,bıçak gibi. iyileşir,ama iz bırakır.
    ama şöyle bir durum var,kadınlar,aşık oldukları zaman,o insanı kazanabilmek için elinden geleni yaparlar,öyledir ki yüreklerine sığmaz aşkları,taşar. kimi zaman bir şiir,kimi zaman bir dost anlatabilir,o kadının ne denli bir aşk yaşadığını.
    fakat erkekler ise,onun yanında olabilmek için adeta çırpınan kadını,tabir-i caizse, çantada keklik olarak görürler ve asla kıymet vermezler. nasıl olsa beni seviyor,nasıl olsa bana aşık diye düşünürler.
    ve o kadın,yorulduğu zaman aşkı için savaşmaktan,ne bir söz,ne de bir elvedaya gerek duymadan sessizce gider. çünkü yorgundur.
    bu nedenledir ki kadınlar aşklarını atlatabilirler. çünkü artık yapacakları hiç bir şey yoktur,dinlenmeleri gerekir.
    erkek onun gittiğini anladığı zaman aşk acısı çekmeye başlar,çünkü anlayamamışlardır. çantada keklik diye adlandırdıkları o kadın yoktur artık. kendisinin de vazgeçilebildiğini,aslında o kadının sevgisi araclılığıyla veya daha önce sevdiklerinin farkına varırlar, ama artık çok geçtir.
    bu nedenledir ki,kadınlar aşk acısını erkeklere oranla daha kolay atlatabilirler.
    3 ...
  10. 6.
  11. kadınların güçlü olmasından kaynaklanır.
    1 ...
  12. 7.
  13. konuştukça acıların diri kalması ve kadınların acı tutkusu paradoksu kurgular.
    0 ...
  14. 8.
  15. Sadece kadınlar iÇin geÇerli olmayan erkekleride kapsayan durumdur.
    1 ...
  16. 9.
  17. erkeklerin unutma, alisma surecine gore cok daha fazla dogru olan.

    eger ki atlatamasalardi bu kadar kolay, kadin cinayetinden cok erkek cinayeti olurdu. soylenceginize sevinmeniz gereken..
    1 ...
  18. 10.
  19. Ask acisida neymis sen hic cuzdanini çaldırmadin galiba. Evlat acisindan beter.
    0 ...
  20. 11.
  21. biyolojik saat sebebiyle geriye ket vurmadır.

    kadınlar aşk acısını unutmaz ama çocuk sahibi olmak adına az sevdikleri hatta hiç sevmedikleri bir adamla sırf iyi diye evlenebilir. o aşk kalbinde ayrı bir köşede durur öylece.
    1 ...
  22. 12.
  23. bana hiçbir şey söyleme
    ateş kül oldu içimde
    büyüttüğüm sen zamanla
    yok olup gittin benimle

    türkü yakıp düştün mü yoluma
    adımı andın mı sabah olunca
    ne kaldı senden sonra elimde
    alışırım elbet yokluğuna

    yalan dostum aşk diye birşey yok
    aşk dediğin üç günlük eğlence
    bilemedin beş gün sürsün
    kapılıp da sürünen çok

    yalan dostum aşk diye birşey yok
    yalan dostum
    yok!
    yok!
    yok!
    2 ...
  24. 12.
  25. Erkekler fiziki açıdan daha güçlü, kadınlarsa psikolojik açıdan daha güçlü donatılmışlardır bence.
    Bi bakarsın dağ gibi bir erkek bir kadının terk edişi karşısında çöküverir birden, ama bi erkeğin bensiz asla yaşayamaz diye düşündüğü bir kadın bi bakarsın kendi ayakları üstünde durur her türlü imkansızlığa rağmen.
    2 ...
  26. 13.
  27. kadınların atlatmış gibi görünmeyeceği aşk acısı olmaması şeklinde düzeltilmesi gereken başlık.
    0 ...
  28. 14.
© 2025 uludağ sözlük