asla anlamak için kafa yorulmaması gereken şeylerdir. aynı dili konuştuğumuza göre kadınlar da düşündüklerini açık olarak ifade edebilmeliler. kedi köpek mi var karşımızda da yaptığı hareketten çıkardığı sesten "aaa böyle yaptı demek ki bunu demek istiyor" diye sonuç çıkaralım ?
ayrıca bugün bir şeye yapmak istediği halde "istemiyorum" diyen kız yeri geldiğinde bunu size karşı hiç acımadan silah olarak kullanıp "ben sana zaten istemiyorum demiştim, ısrar ettin kıramadım" der, deniliyor. yine aslında düşündüklerini, hissettiklerini söylemeyen insan dürüst ve samimi değildir.
bir erkek olarak kadınları anlama görevinin bu derece üzerimize yıkılmasını saçma buluyorum, çünkü hepiniz yeri geldiğinde kendinizi anlatabilme konusunda gayet başarılısınız.
Sen gördüğüm en şerefsiz insansın = köpek gibi aşığım
Askım çok tatlisin = ( sevgili romantik dizeleri dokturdukten sonra diyecek mantıklı bisey bulamamak)
Adriana lima mı daha guzel ben mı ? = (nasıl daha az kirici olabiliyor acaba?)
* mankenlerin hepsi makyaj güzeli zaten. şeyimi boyasam...( 10 santim uzun olsam nolurdu sanki)
tüm bu çelişkili ifadelerin sebebi ise;
hem yaradılışımızdan gelen naz/niyaz durumu, hem de kendimizi ifade etmemize çocukluğumuzdan beri set konulmasıdır. her ne kadar anlaşılamayan bir varlık olmayı yüzyıllardır sürdürse de ''kadın'' okumayı bilen için çok eğlenceli bir kitaptır.