ha bu arada anca arabayla ve kredi kartlarıyla karşısındaki kadınları etkilemeye çalışan bir erkeğin de erkekliğinden ne kadar emin olunur onu da bilemedim şimdi. *
hayatında ne yoksa o arzularını harekete geçirir.. insan çünkü kendinde olan bi şeyi manyak gibi arzulamaz..
parası yoksa parayı arzulucaktır ,
parası varsa sürünmeyi ,
gençse bilgeliği olgunluğu ,
yaşlıysa kaybettiği gençliğini , heyecanlarını ,
aldatılmışsa sadakati ,
etrafı dejenereyse sıcaklığı samimiyeti ,
ailesi uzaktaysa ailesindeki şefkati ,
bi de içgüdüsel olarak evrimsel arzular var ; korunma isteği , kendine en uygun eşi , çocuğuna en güçlü babayı seçme isteği vs.
yani bildiğin etki tepki mekanizması.. ortalama bi hatunun profili eksikleri zaafları bellidir.. biraz gözlemle sonra her zaafı az az tatmin et.. en tipiği para pul araba giysi miysi..
ama az az tatmin edin.. insanoğlu çünkü çok nankör.. arzularını tatmin edersen , yeni arzular çıkarır ortaya.. seni de sepetler arzu öğesi olmaktan çıktın diye..
kadın yaratılışından ötürü, diğer canlılara oranla -sürekli olmasa bile- her zaman daha arzuludur. çünkü kadın, zaman zaman biyolojik olarak farklı evrelere bürünür. Bu konuda en güzel sözcükleri gerek kitaplarında, gerekse de makalelerinde belirten alman filozof * "kadına mı gidiyorsun ? kırbacını unutma" diyerek kadının arzularının ne denli değişik olduğunu anlatmak istemiştir. kadınlar yaz aylarında: "amaaaan ! kış gelse de kurtulsak sıcaklardan" der, kış gelince de "amaaan aman ! bu soğuklardan bıktım. yaz gelse de kurtulsak soğuklardan. denize falan girsek" der; bu sırada da keşke hep sonbahar olsun isterler. kadınların arzularının tam olarak ne olduğu işte bu yüzden yüzyıllardır çözümlenememiştir... kadınlar konusunda en güzel sözü -söylendiği varsayılan sözü- şeytan söylemiştir : "allahım kadını yaratacaktın, madem beni neden yarattın ula!"