nedense bircok kadında cok genel bir hata on plana cıkar: arabanın onunu gormeye calısmak. bu tutkularından dolayı iki elle direksiyona asılırlar kafalar da direksiyoun ustune kadar uzanır, gerekirse koltugun ustune bır de yastık konlur. biraz ileri goruslu olmakta fayda var.
bir de park sorunu var ki ondan cok soz etmiyorum. opel corsa ile iki arabalık yere girmek icin 10 dk ugrastıktan sonra vazgecıp gıden bayan sofor gordum, sanırım giderken gozyaslarına hakım olamadı. o bosluga kamyon ile giren babacanı hic soylemiyorum. **
kadın sürücüler arabanın koltuğunu direksiyona yapıştırıp, direksiyonu sıkı bir şekilde iki elleriyle tutarak kullanırlar.Arabanın camıyla yüzleri arasında ki mesafe ise yaklaşık olarak 2 karıştır.*
eğer vites dörtte ise ve hız düşürülmesi gerekiyorsa hız düşürülmez çünkü vites küçültmek zor iştir, dördüncü viteste düşük hızla gidilir yine gidilir. hız düşer şerit değişmez asla. motorun bağırtısıyla bi müddet soldan gidilir. arkadan gelen korna seslerine "ne var be ne var" diye çemkirilir dişlerin arasından. tarzdır bu. budur tarz.
arabaya binildiğinde yapılacak üç temel hareket vardır..
birincisi arabaya biner binmez emniyet kemerini bağlamak..
ikincisi kapıları kilitlemek.. -e az mı gördük kırmızı ışıkta yanınızdaki çantanın çalındığını-
üçüncüsü dikiz aynasını ayarlamak -tabi ayar yaparken az biraz da dış görünüşümüze bakmak..
aynaların arkayı değil kocaman camları olan gözlüklerini gösterdiği kullanma tarzı. Oradan arkadan gelebilecek araca değil kendilerine bakarlar genellikle amaçları yeterince havalı olup olmadıklarını kontrol etmektir.
abicim, şimdi kadınların direksiyonla tanışmaları erkeklere göre daha ileri bir tarihte olduğundan, bizlerin trafikte fink atıp, alkollu yakalanarak ehliyeti kaptırdığımız zamanlarda, bu hanım kızlarımız daha yeni yeni caylaklıktan çıkmaktadırlar. acemilikleri biraz da bizim yüzümüzden fazla sürer. ancak piştikten sonra erkeklere nal toplatan yüzlerce kadın sürücü görmüşlüğüm vardır.