yüksek öğretimdeki kadın öğrenci oranları %50'den fazlayken iş dünyasındaki kadın oranının %30'larda seyretmesi. dahası 29 milyon çalışan içerisindeki 8.5 milyon kadın çalışanın ekseriyetinin çaycılık, temizlikçilik, konfeksiyonculuk, çiftçilik gibi yüksek tahsil gerektirmeyen meslek alanlarında istihdam olunduğu göz önünde bulundurulduğunda, kadınlar okusun diye verilen devlet burslarının, açılan üniversitelerin ve öğrenci yurtlarının bir kısmının israf olduğu sonucuna varılır.
edit: istatistiki veriler eşliğinde çıkarımlar yaptık. kadınlar okutulmamalı gibi yorumlarda bulunmadık. aynısını anana bacına yapsalarcı tayfa damlamış yine. kızlar da teklif etmiyor, niye böyle tepkisel entryler girliyorlar ki? varsa bir argümanınız, oturalım konuşalım. yoksa niye boş yapıyorsunuz?
Bir kere birini okutmak diye bir kavram olması bizim ne hallerde olduğumuzun resmi değil mi. Sıradan bir insan zaten üniversite de dahil olmak üzere bir eğitim almak zorunda. Bu seçimlik olmamalı zorunlu olmalı.
Hayatımda çok farklı yerlerde çok farklı ekonomik, sosyal ve kültürel çevreden insanlar tanıdım. Hangi çevreden olursa olsun iki insan arasındaki en büyük fark eğitim seviyesinden geçiyor. Eğitim insana farkında bile olmadan çok büyük şeyler katıyor.
Dolayısıyla ilk entryi eleştirmek yerine hala birini okutmak kavramının toplumda yeri olmasının vahameti üzerine konuşmalı.
