Beden modifikasyonu yüzünden algılara yerleştirilen en iyi vücuda sahip olmak kavramı yüzündendir hepsi. Bu da kapitalizmin desteklediği ürünleri en başa getirir.
belki 36 ama kesinlikle 38-42 beden arasındaki kadınların dert etmemesi gereken sorun....(gaylerin dayatması olan memeli sopa olmuş kadınlar kesinlikle kilo sorunlu gruba girer) not:gaylerle sorunum yok fakat gay modacılar kadınları bu hale getirdi)
" ah bir zengin olsam liposakşın yaptırırdım biricik sevgilime " şarkısı duyulduğu vakit, kadının pek gözüne batmayan kilosu sorun haline gelebilir. doğaldır. üstelememek lazım.
bitmeyen çilesidir.kebap yanında diet kola içerek,sütlü tatlı nasılsa diyip 5 kase sütlaç yiyerek,akşama sadece salata yiyeceğim nasılsa diyip öğlen pasta börek yiyerek de çözülmez benden demesi.
televizyondaki mankenleri ve dizi oyuncularını gördükçe ve onların popülerliklerini kilolarıyla bağdaştırdıkça, hiçbir zaman bitmeyecek sorundur. boşverin onları, alayı fotoşop.
nedeni nedir peki onu da düşünelim. sol frameye bakarsak, yada genel konuşulanlara bakarsak, kadının beğenilmesinin 50 gramına saç kılına bilmem neresine kadar hesabı yapılıyor, olmayanı beğenilmiyor. öyle manyak bir güzellik anlayışı. sanki askeri rejimdeyiz, herkese aynı standartlar biçiliyor. 175 ol 55 kilo ol uzuzn saç bilmem ne kalça vs vs? bunlar dayatılırsa psikopat kadınlar da 100 gramın bile hesabını yapar işte? nedir bu? erkeklere dayatılan da para kazanacaksın mottosu değil mi? ve erkekler de para iş miş hesabı yaparlar vs..
obezite sınırına ya da zayıflıktan iç organların iflas etmesi eşiğine dayanmadıysa hiçbir kadının kilosu * dert edilecek bir şey değildir. ancak bu sadece ülkemizde mi böyledir bilmiyorum; kadınların geneli 100 gramın bile hesabını yaparlar. zamanla bu durum kendilerinin olduğu gibi karşılarındaki erkeklerinde canını sıkmaya başlar. yapmaları gereken şey az ya da çok değil, sağlıklı ve düzenli beslenmektir.