Genelde kendiyle barışık olmayan kadınlarda vardır, çünkü her yer gözümüze gözümüze sokulan 40 kilo mankenlerle dolu, çünkü artık "ne kadar zayıfsan o kadar güzelsin" gibi salak bir düşünce yayılmış.
Bu bir hastalıktır. Toplumun kadınlar uzerine dayattığı güzellik olgusunun bir getirisi. "Kilolu kadın güzel kadın" diye bir anlayış olsaydı böyle bir hastalıktan bahsetmiyor olurduk.
Bu takıntıya sahip kişilerin psikiyatrist ve diyet uzmanı eşliğinde tedavi olması gerekir.
ne erkeği, 70 kiloda da 50 kiloda seviliyoruz. malum bizim ülke çünkü. kadın olmak peşine düşülmesine yetiyor. kilomuza göre tercih edecek bir erkek aramak da bizim tercihimiz değil, onların tercihi olsa da.
hemen kilo alabiliyor oluşumuzdan. yağlı bir vücudumuz olduğundan. ve elbette değerli olduğumuzdan kilomuzu önemseyeceğiz tabii. kilo diğer pekçok sistemimizle bağlantılı sonuçta.
Bende lisenin bitmesiyle birlikte oluşan takıntıdır. Birini falan da sevmiyordum, kendim için vermek istemiştim. Lisedeyken etli butlu, yanakları biraz tombik biriydim. O zamanlar şimdiki kilomdan 5-7 fazlaydım. Sonra dedim ki ver şu kiloları, diyet yaptım ve 5 kilo verdim. Sonra yine diyet 2 kilo 2 kilo daha derken liseye başladığım kiloya döndüm bir ara. Diyet yaptığım o dönemden beri kiloma dikkat ederim. Aldıysam istediğim kiloya ulaşmaya çalışırım.
Bazılarını anorexia athleticaya kadar sürükler, ben Latin kadını sevdiğim için pek umrumda olmayan kadındır zayıf kadınla seks yaparken doggy de kötü hissediyorum ama chb ve bf kadınla yaparken daha iyi geliyor.
Zayıf kadının da bir avantaji caliper ve disc. için ideal olması. O yüzden zayıf ama kalçası büyük kadın diyorum ve konuyu mükemmellikte bitiriyorum.
bende hiç bir zaman olmayan takıntı. ben hastalıklarımdan dolayı 98 kiloyu da gördüm 30 kilo verip 68 de oldum ama hiç kimseye obez vs gibi kelimeler kullanacak kadar zavallı olmadım.
kendisi kazan gibi g.tü olup da, elalemin kilosuyla alay edecek kadar düşük iq lu olmamalı insan.