bakıyorsunuz rita hayworth a, ingrid bergman a, kısacası eskinin güzellik abidelerine, hep ince kaş. bir de günümüz dünyasındaki kadınlara bakıyorsunuz, moda kalın kaş. yıllardan değişmeyen "kadınlara ince kaş yakışır, kalın kaşla erkek gibi olurlar" altın kuralı ne oldu da değişti, anlamıyorum. oldu olacak hiç almayın kaşları, birleştirip monokaş yapın *
ebru şallı'nında öncülerinden olduğu moda akımıdır. hemde öyle bu ay şu kıllara ilişmeyeyim kalınlaşsın falan değil, hatun baya baya ensesindeki kılları aldırıp kaşına ekletmiş. ben sıkı bir ebru şallı fanı olduğum için ordan biliyorum. *
ebru benim yaşam koçum olur musun?
ayakta alkışlarım ben bu akımı, biraz doğal görünüyor en azından kalın kaş.
abi o ne öyle şeytani incecik kaşlar, o kadar ucuz bi havası var ki şu ince kaşlı hatunların. bi de kaş yaptırma falan gibi şeyler var dövme makinasıyla falan resmen cadı sila' ya dönüyosunuz haberiniz olsun. bi de o kavis falan veriyolar yukarı of of...
koyu renk kaşlarınız varsa, ten renginiz de çok koyu değilse harikalar yaratabileceğiniz moda akımı. ancak abartmamakta yarar var.
(bkz: salma hayek)
(bkz: frida kahlo)
kalın kaş moda olmasa da çoğunluğun artık tercih ettiği bir şey. doğal güzelliğe dönüş başladı çünkü. kanımca bu kaş modasında beren saat"in doğal duran kalın kaşlarının da etkisi oldu.
kaş almak istemeyen kadın söylemidir. eğer çok kalın ve koyu renkli değilse, düzgün de bir şekli varsa neden ömrümüz boyunca 10- 15 günde bir tavuk yolar gibi bir elimizde cımbız bir elimizde aynayla dolaşalım? doğallıktan bir zarar gelmez kimseye.
abi hepten inceltin demiyo ki kimse size en azından altını üstünü azıcık toplatın kavis mavis o işlere girmesenizde olur ama lütfen çıkın o kılıktan lütfen. hayır yani nesiniz siz goril falan mı ?
aslında audrey hepburn'e bakınca gayet hoş duran moda ancak bunun bir anda yayılması, etrafımda koltuk altı kıllarına alnına yapıştırmış kızlarla dolu gibi hissetmeme sebep oluyo resmen.