Doğadan gelir. dişi olan tüm varlıklar gibi kadınlar da türünün devamlılığı için yuva kurup yeni bireyler üretmek isterler. Buna gizil birincil güdü de diyebiliriz.
geneli beraber yaşamanın nasıl bir keyif olduğunu tatmak için bu kadar meraklı fakat günümüzde aynı çatı altında yaşayan birçok sevgili barınıyor zaten o yüzden hiç gereği yok.
türkiye gibi erkek egemen toplumlarda görülen durumdur. şaşılmamalıdır.
-evlenmeyecek bir kadına kim bakacak,nasıl yaşayacak,ilerleyen yıllarda neden evlenmedi gibi sık sık sorularla ailesi rahatsız edilecek mi uzar gider bu sorular.
-maddi özgürlüğü olan kadınların evlilik kurumunu güvence olarak görmesi biraz daha azdır.
seks özgürlüğünün toplumdaki çıkış kapısı olduğundan ya da ulan o kadar sikişiyoruz bi sahiplenen olmadı diye yakınmalardan olabilir. olabilir yani. sorun değil.
30 yaşından sonra yanlış olduğunu anladığım söylemdir. Her daim söylendiğinden, kadınların evlilik odaklı ilişki yaşadığını düşündük ve fakat tecrübelerim tersini gösterdi ki aslında erkekler daha çok evlenme meraklısıymış.
Bir süre arkadaşlığınız devam edince, erkeklerin, plan-program, aidiyet, evlilik, çocuk, beraber yaşanacak hayat hayalleri ile ilgili söylemleri başlıyor, dolayısıyla bu boş laflardansa yaşadıklarıma bakarak söyleyebilirimki erkekler de evlenme meraklısıymış.
PS : Erkeklerin bu isteklerini daha anlaşılır buluyorum da kadınlarınkini anlamakta çok zorluk çekiyorum.
kadınların cinsel ihtiyaçlarını erkekler rahat karşılayamamalarından ötürü ortaya çıkan bir önerme olarak değerlendirilebilir.sonuçta evlilik seksin yasalaştırılmış,yasallaştırılmış halidir.
kadınlar niçin evlenmek isterler sorusunun cevabıyla aynı olan sebeptir.
aslında kadının aradığı hayat arkadaşı, yaşam arkadaşı değildir. kadın evlenmek ister çünkü kader arkadaşına ihtiyacı vardır. yalnızlığın arttırdığı ben doyumsuzluğunu biz olan hayatlar bir nebze olsa dizginler.
türev filminde ki o meşhur diyaloğu hatırladım bak. hani şu erkeklerin mümkün olduğunca çok dişiyi dölleme ve kadınlarında en güçlü erkeği elde etme güdüsünden bahsediyordu. ayrıca evliliğin kadınların bulduğu bir şey olduğunu söylüyordu ve bu yüzden düğünde erkekler siyah kadınlar beyaz giyer diye de bitiriyordu.
bu konuda yaptığım gözlem ve tecrubelerime dayanarak ;
* en temel nokta aşk,(hiç bir kadın aşık olmadığı adamı yatağında sürekli istemez)
* erkeklere güvensizlik,(çok ileri derece sevişme olmasa bile sevgilisi yedi cihana yayabilir, yanlış sonuçlar doğurabilir. evliyse fantazi ürünü degilse mahremiyeti korunur.)
* toplumsal baskı(ev de kalma korkusu)
* toplumsal baskı(damgalanmak ne alaka demeyin)
* kadınların düşmanı kadınlardır(isbat
* toplumsal baskı(kafana göre doldur)
...