bir arkadaş buluşması sırasında bir kafede cam kenarındaki masada üç kız oturuyoruz. muhabbet sürerken görüş alanımıza yakışıklı bir bey girdi sözlük. insanın istemsiz olarak gözü kayıyor. bu durum bir iki saniye sürünce benim dikkatimi iki üç adım gerisinde bir kız çekti. anladım ki biz de kızın dikkatini çektik. kız bize delici bakışlar attı, ardından abartıyorsam ne olayım arkadan çocuğun üzerine atladı. sanki çocuğu bozuk para gibi havaya atmışlar da kapan alacak gibi. mesajı aldık çevirdik kafamızı sözlük.
Metrobüste hatunun biri sevgılısıyle yanıma gelip dikilmeye başladı. Ufak bir sarsıntıda adam bana çarptı ve daha o saniye özür diledi.adamın yüzüne dahi bakmadan elimle sorun yok dedim.yanındaki kadın sağından soluna dogru saçlarını savurarak kendinden emin bir edayla sevgilisinin kolundan tutup kendiyle yer değiştirdi.
Bu kadının bana bu adam benim deme şekliydi...
(bkz: sahiplenen avrat)