Dedikodu yapmayı çok severler. En yakın arkadaşlarının bile dedikodusunu yapabilirler. Bunları birilerine anlatmaları gerekli ve anlattıklarını kimseye anlatmayacak birine ihtiyaç duyarlar bunun için bizi kullanıyorlar diye düşünüyorum.
Erkeklere bir konuyu karşına alıp konuşunca da anlamak istemiyorlarsa anlamıyorlar , istersen on bin kere anlat. Ondan sonra da kadınlar kızıp dırdıra başlayınca çok konuşuyor oluyor.
yaradılış özelliğidir, kadınlar duygularıyla hareket eder.
duygularda konuşarak ifade edilir. kadın duygusallaştıkça detaylara girer. erkek bütüne ve sonuca bakar.
kadın konuşarak içini boşaltır ve rahatlar bu rahatlıkla stresini giderir. erkek dinler ve susar bi nevi kadın bu şekilde deşarj olur ama sürekli susup düşünen erkek kadından daha erken ölür. ülkemizde erkeklerin kadınlardan genç yaşta öldüğü tüik. tarafından yapılan anketlerle ispatlanmıştır.
ayrıca; erkek iş ve ev arasında hayatını geçirir, kadın çalışıyorsa bile başka bisürü sorumluluğu vardır, bu sorumluluklar; çocuğun eğitimi ve geleceği, yuvayı dış tehlikelerden korumak, aile ekonomisi, yemek, çamaşır, temizlik, hatta hep çocuk kalan kocayı bile kadın olgunlaştırır birde erkeğin her fırsatta sevişme isteğine karşılık vermesi gerekir. bu kadar yükün altından kalkan kadın, haklı olarak büyük bir başarı elde ettiğini, o sıcak yuvanın kendi eseri olduğunu haykırır dünyaya ve etrafına.
kadın erkeğin görmediği ince dateyları görür. örneğin; misafirliğe gidilen bir evde erkek yer içer sohbet eder ve döner. kadın; bardaktaki lekeden tutunda sehpadaki toza, mobilyalara, halının desenine bile dikkat eder, hiç bişeyi kaçırmaz.
kabul etmek gerekir ki, kadınlar olmasa erkekler şaşkın perişan olur. ehh kadınlara bu kadar ihtiyacımız varken, konuşmasınada katlanmak gerekir. öyle saf ve içten anlatıyolar ki, insan sus demeye kıyamıyor. gerçi sus desende bişey değişmeyeceği için en güzeli ya dinlemek yada dinliyor gibi yapmaktır.
çünkü erkek gibi fiziksel bir güç uygulayamaz/kullanamaz. artık bunun bilincindedir, kocaya el kaldırmak fikri bile garip gelir ki nedir erkek yapı olarak daha güçlüdür. içinde biriktirse de tutamaz ve konuşur. çünkü derdini anlatmanın, karşı tarafa tepki göstermenin başka bir yolu yoktur!
erkek konuşmak zorunda hissetmez, içinde biriktirmez, ne de olsa(!) karşısında "karı" vardır, vurdumu oturturur. bu da erkeğin konuşma şeklidir.
edit: tarih boyunca nedeni bilinmeyen bir gizem olarak kalması gibi bir durum sözkonusu değil. azıcık empati yapıp, "karı milleti" önyargısı ve bağnazlığından kurtulsanız anlardınız.
edit örneği(yaşanmıştır): kadın aldatılmanın nedenini soruyor, bana cevap ver diyor adama, adam da "bir sus amına koduumun karısı" diyor. bu durumda olan erkek ne yapardı, bir cevap aramaz mıydı? kadın sormaya devam ediyor, pek çoğunun deyimiyle "car car konuşmaya" adam tek bir cümle kuruyor: "başlatma lan şimdi" kadın daha da üzerine gidiyor ama şimdi başkaları bunu kezbanlık olarak görür :)) ve adam tekme tokat girişiyor. neden? "karı dırdırını çekemiyormuş!" hay senin sülaleni. buyrun, erkek de neden aldattığının cevabını bilek gücüyle veriyor.