tapacak şey, verecek erkek arayan yaratıkların "ah evet ceronimo" diyerek savundukları iddia, önerme, her ne sikimse. *kadınların orospuluklarına uydurdukları kılıflardandır da. mesela ben hiç güçlü değilim. fiziğim falan iyidir, eksiğim yoktur ama fazlam da yoktur. seksi baklavalarım, dehşetengiz pazularım da yok. sıkınca çıkıyor. göbek de iyi güzel. ama yok öyle taş gibi falan. babamda da yok. n'oldu? annem ya da sevgilim hiç birine bakıp da demediler lan "ne seksiymiş" diye. "hehe deseler sana söyleyeceklerdi sanki" diyorsunuz değil mi anten kafalılar? anlaşılıyor yahu göz dışarda olunca.
'güç' ucu açık bir kavram olduğundan doğru olan önermedir. kimine göre paradır güç, kimine göre statüdür, kimine göre korunma içgüdüsünden kaynaklanan fiziksel bir durumdur, kimine göre zeka, kimine göre güvendir.
kadınları kesinlikle iki yüzlü falan yapmayan durumdur. genlerinde yazılıdır çünkü bu. her kadın soyunu devam ettirmek ve çocuğuna iyi bakabilecek, koruyabilecek bir erkek ister. adı üzerinde erkek , koruyucu, kollayıcı güçlü bir erkek ister. bu geçmişte vahşi doğa şartlarına karşı kol gücüyken, günümüzde paranın döndüğü çağda zengin olmaya bakar. hımbıl, sümsük, pasif bi erkeği ne etsin kadın. tamammül edemiyorum öyle erkeklere . sırtını kadına yaslayıp tek başına bir birey olamamış erkeklere.
başlıklı bir yazıda anlatılan durum. bugünkü sabah gazetesinden.
--spoiler--
Erkeklerin cinsel dürtüleri açık ve dürüsttür. Güzel kadınlar onları etkiler. Peki ya kadınlar? Bir erkekte neyi çekici bulurlar? Ne isterler? Kadınların isteklerinin çok yönlülüğü ile Sigmund Freud bile başa çıkamamış. "30 yıldır kadın ruhunu araştırmama rağmen kadınların ne istediğini henüz anlayamadım" demiş. Bir kadının kontrolcülüğü ve acizliği, şehveti ve anaçlığı, bağımlılık ve özgürlük hisleri arasındaki gelgitlerini, çelişkilerini çözebilmek gerçekten çok zor. Freud bile aslında bu soruyu sorarken sanki şikayet ediyor. Kadını çözememenin eksikliğini yaşıyor. Aslında kadınların bu konudaki cevapları, kendilerine karşı bile dürüst değil! Çünkü kadınlar kendilerini kandırma ve kendi davranışlarına bahane bulma konusunda ustalardır.
--spoiler--
kadınlar ne kadar güçlü gözükseler de, kendi ayakları üzerinde durabilmeyi başarsalar da, her zaman kendilerini güvende hissetmek isterler. yaratılışlarından kaynaklanır bu durum. erkek de yaratılışı gereği bunu sağlamak için savaşçıdır.
bunun işle, güçle, sosyal statüyle de çok ilgisi yok aslına bakarsanız. dediğim gibi tamamen içgüdüsel bir durum. kadın yanında o güveni sağlayacak erkek ister. çünkü kırılgandır, çünkü duygusaldır. bunun adına ister güç deyin, ister başka bir şey... bunun esas adı güvendir.
kadın yanında kendini güvende hissettiğine tapar. *
bu söze yalan diyen kadın yalan söyler. kadınlar güce tapar ama güçsüzün yanında yer alıp annelik iç güdülerini törpüler. için için güce güçlüye taparlar. bilimsel olarak neslin devamını sağlamak için en güçlü, kendini çocuklarını koruyup neslini devam ettirebilecek erkek arayışının modern zaman tezahürüdür.
genel anlamda doğrudur. kendi başının çaresine çok rahat bakabilen bir kadın olsa bile yanında güçlü birini tercih eder. bazen yapabildiği şeyleri bile yapamazmış gibi davranarak erkekten yardım ister. çünkü böyle davranmak hoşuna gider.
kadınların alayı için genellemek doğru olmaz ne varki gözle görülür oranda büyük çoğunluğunda var olan zavallılık duygusudur bu aynı zamanda. sizden pozisyon olarak daha güçlü biri buldular mı, siktiri çekerler kendileri. yazıktır, günahtır.
kadinlar guce degil kendilerine taparlar. bu baglamda cocuklari da kendilerinin devamidir. gorunuste iki, gercekte tek olan bu bireyler de tapinilasilik tahtinin temini ve devami icin guce ihtiyac duyarlar. bu konuda genellikle kendi guclerini tercih etmezler. ellerinde cok daha rahat kullanabilecekleri bir obje vardir; erkek.
