Başlarına bantlarını takarak, büyük çantalarını alarak, sloganlarını kartonlara yazarak, bayraklarını sallayarak ilk meydana çıktıklarında, Türkiye'ye olacakları haber vermişlerdi aslında...
Uyanmadı saplar...
*
Dün ekranlarda polisin kadınları yerlerde sürüklediğini ve kadınların ağlayarak direndiklerini görünce bunları düşündüm...
Nasıl ki dinci istila işe kadının başıyla başladı...
Cumhuriyeti geri almak da kadının o gözyaşıyla olacak...
Göreceksin...
*
Çünkü kadın erkeğe benzemez...
Anneliği ona; acı çekmeyi de öğretti, korumayı da...
Ve asla vazgeçmemeyi...
*
Merttir kadın...
Onun için zaten; beğenelim beğenmeyelim, muhafazakar kesimde dahi inancı neyse üstünde başında o var kadının...
Türbanı...
Tesettürü...
Uzaktan belli eder kendini, saklamadan, gizlemeden, çekinmeden...
*
Bir de erkeğine bak:ingiliz stili ceket...
italyan pantolon...
Frenk gömlek...
Amerikan tıraş...
Götür Chanselise Caddesi'ne bıraksan, almaya gittiğinde ayırt edemezsin...
*
Eh...
Kendini kamufle edip ecnebi kılığının içinde gizlerken, başını örtüp kadını öne sürerek kendine yol açması bu sebeptendi:
Kadının mertliği...
*
Şimdi...
Erkeğin sermayesine uzandılar, sustu...
Sendikasını aldılar, tırstı...
Erkeğin yargısına el koydular, sesini kesti...
Medyasını bitirdiler, sindi...
Üniversitesine el koydular, tüydü...
Erkeğin ordusunu bile ezdiler, pıstı...
Kadının kadınlığına el uzatılınca...
Başına geleceği gör...
*
Çünkü annelik ona; hem sarılmayı, hem sevmeyi, hem korumayı, hem de asla ve asla vazgeçmemeyi öğretti...