Enteresan bir durumdur. Kadınlar duygusaldır. Ancak bir ilişki bittiğinde kadın bir iki gün depresif takılır, arabeske bağlar, 3. gün alışverişe çıkıyorum ay rahatlıyorum der koy götüne rahmen gitsin şeklinde unutur. Erkek: uzun süre etkisinden kurtulamaz. Bu nasıl bir duygusallık hangisi daha duygusal anlamış değilim. Yalnız şu da var ki bazı kadınlarımız bu duygusallıklarını da kullanır hale gelmiş, aşırı sımartılmış duygularını ön plana çıkarıp bu yolla karşısıdndaki üzerinde etki kurmaktadır. Misal bana göre bir kadının en büyük silahı ağlamaktır. Ancak burada bile karşılaştırma yapacak olursak: bir erkek ağlayan bir kadın gördüğünde dayanamaz ne kadar sinirli olursa olsun yumuşar. Çünkü duygusaldır. Ama bir kadını kızdırıp ağlarsanız; ne kadar ağlarsanız ağlayın dönüp de size bakmaz.
doğru önermedir. erkek ölür kadın erkeğin yerine kimseyi koyamaz. çocuklarına kendini adar. evlenmez. kadın ölür. ruhsuz domuz adam bir haftaya varmadan gider başka bir kadın bulur. kırkını çıkardıktan sonra ölünün, dünya evine tekrardan girer. ne çocuk dinler ne hatıra. duvar gibi soğuktur.
büyük çoğunluk için geçerli olduğu üzere kadınların erkeklere kıyasla duygulara daha kolay kapılıp, karar verme sürecinde mantıktan ziyade yine duygulara göre karar verdikleri doğrudur. lakin kolay duygulandıkları gibi (aşk, öfke vs farketmez) bu duyguları terketme süreçleri de genelde erkeklere kıyasla daha çabuk olmaktadır. ayrılığın 3. ayından sonra bile içki masalarında derbeder olmuş adamlar varken aynı adamın yolunu ayırdığı kadının hayatına bir süre sonra kolayca dönmesi manzarasının altında yatanda bu durumdur zaten. şimdi bu durumda denebilir ki duyguların niceliğine bakıldığında kadınlar erkeklerden duygusaldır, ama iş niteliğine bakmaya gelirse erkekler kadınlardan daha duygusaldır.
